Şair, romancı ve senarist Attila İlhan’ın yaşam öyküsü ilk defa sahneye taşınıyor. Rampa Tiyatro Sanat Yönetmeni Metin Boran’ın, şairin kitapları, anıları ve anlatılarından kurguladığı Sisler Bulvarında- Attila İlhan adlı oyun 13 Mayıs Cuma günü prömiyer yapıyor. Oyun 13 Mayıs Cuma günü saat Saat 20.30’da Şişli Tiyatrosu’nda yapacağı prömiyerin ardından 20 Mayıs Cuma, Saat 20.30 Şişli Tiyatrosu’nda ve 7 Haziran Perşembe, Grand Pera’da izlenebilecek.
ŞİİRİ VE SİYASİ MÜCADELESİ
Oyunda Attila İlhan’ın çocukluğu, gençliği ve olgunluk çağında yaşadığı dramatik olaylar belgesel tadında kurgulanarak gerçekçi bir üslupla anlatılıyor. Sisler Bulvarı’nda, usta şairin edebiyat serüveni ve entelektüel kimliği merkeze alınarak siyasi mücadelesi, sanat, edebiyat ve şiir anlayışı, estetik tavrı, aşkları, siyasi mücadelesi ve düşünce dünyası ürettiği yapıtlar ve söyleşileri ölçü alınarak anlatının merkezine alınıyor. Oyunda şairin şiir serüveni, yaşadığı şehirler, uğradığı mekânlar, yanı sıra dostlukları, kırgınlıkları, yalnızlığı dramatik hikâyeler paralelinde seyirciye aktarılıyor.
OYUNUN KÜNYESİ
- “Sisler Bulvarında Attila İlhan “
- Konsept-Kurgu- Anlatı: Metin Boran
- Yönetmen Yardımcısı: Nurhayat Yıldırım, Özge Erdemir
- Dekor: Melis Tamtaş
- Kostüm: Egenaz Azak
- Işık Tasarım: Sümer Tanrıöğer
- Asistanlar: Sinem Toprak, Nazlıcan Olgun
- Işık Kumanda: Koray Çetin
OYUN BROŞÖRÜNDEN
Metin Boran, oyun broşüründe oyunla ilgili şu bilgileri veriyor: “Attila İlhan çok yönlü bir yazar ve entelektüeldi. Üstat nasıl yaşadı, edebiyat alanında neler üretti… Şiir, sanat anlayışı neydi, dostları kimlerdi? İdeolojik olarak hayata nasıl bakıyordu, siyasal yapılarla arası nasıldı, batı, batıcılık ve çağdaşlaşma hakkında neler düşünüyordu? İç dünyası nasıldı? Edebiyat, sanat ve siyaset alanında yaşadığı çatışmalar, kırgınlıklar nelerdi? Yaşadığı aşklar, hasretler, kederler, yalnızlıklar üretimlerini nasıl etkiledi? Bütün bu sorulara yanıt aramak üzere şairimizin hayatında dönüm noktaları oluşturan dramatik yaşantı parçalarına ve kırılma anlarına nesnel bir yaklaşımla odaklanarak hüzünlü bir anlatı ortaya koymaya çalıştım.
Anlatının görselleştirme sürecinde, özenli ve içten katkılarıyla üretimin yükünü büyük oranda omuzlarında taşıyan ve bu birliktelikte emekleriyle sürece değer katan Nurhayat’a, Sinem’e, Güney’e Nazlıcan ve Koray’a sonsuz teşekkürler. Ayrıca bu oyunun sahnelenme aşamasında zihin açıcı görüş ve önerileriyle katkıda bulunan Şafak Eruyar ve Dilek Tekintaş’a teşekkür ederim. Ayrıca Göksev Apak, Mehmet Telek, Yalçın Günaydın, Bayram Karakaya ve Nedim Aykutalp’e dayanışma ve katkıları için teşekkür ederim.”