Balkanların kadim halkları: Arnavutlar, Boşnaklar, Makedonlar
ARNAVUTLAR
Adriyatik kıyısındaki dağlık bölgenin halkı Arnavutlar… Ulusal simgeleri çift başlı kartalın biri doğuya, diğeri batıya bakar. Çiftbaşlı kartalın yüksek dağların iki yüzündeki Arnavut halkını koruduğuna, kolladığına inanılır. Bugün Arnavutluk, Kosova, Makedonya, Yunanistan ve Türkiye’de yoğun olarak yaşıyorlar. Nüfusları Arnavutluk’ta 3 milyonun üzerinde, dünya genelinde ise 15 milyonu aşkın.
Arnavutların kökü Avrupa’nın kadim halklarından İlliryalılar ve Pelasglara kadar uzanıyor. Antik İlliryalı kabilelerden biri olan Arber’lerin adı Arnavutça “iş yapan” anlamına geliyordu. Bu isim zamanla bütün Arnavutların adı olarak anılır oldu. Romalılar zamanla bu halka Arnavit demeye başladılar. Türkçe’deki Arnavut’un kaynağı da burası. Doğu ve Batı dillerinin çoğunda ise onlar için “Alban” kullanılıyor. İtalyanlar hala en eski adı, “Arberesh”i kullanıyorlar. Arnavutlar ise kendilerine kartalın oğlu anlamında “Şkiptar” diyorlar. Arnavutçanın kökü ise antik Pelasg diline dayanıyor. Antik Yunanca’ya benzediği, hatta Antik Yunanca’nın Yunanca’dan çok Arnavutça’ya benzediği söyleniyor. Latince ile Arnavutça’nın aynı kökten geldiğini savunanlar da az değil.
Roma İmparatorluğu’nun ayrılmaz parçası olan Arnavutlar’dan pek çok Roma İmparatoru çıktığı da bilinir. Öyle ki; İstanbul’a adını veren büyük Roma İmparatoru 1. Konstantin de aslen Arnavuttur. Roma ile birlikte Hıristiyanlığı kabul eden Arnavutlar, Slav etkisiyle Ortodoks, İtalyan etkisiyle Katolik kiliselerine bağlı kaldılar. 15. yüzyıldan sonra da Müslümanlık Osmanlı eliyle yerleşti. Bugün hem Müslüman, hem Katolik, hem Ortodoks Arnavutlar birarada yaşıyor. Ancak, kendini bir dine ait görmeyenlerin Arnavut halkının çoğunluğunu oluşturduğu da bir gerçek. Türkiye’deki Arnavutların büyük çoğunluğu ise Sünni, az sayıda Bektaşi de bulunuyor.
Yüzyıllar boyunca hemen hemen tüm Balkan coğrafyasına yayılan Arnavutlar, özellikle son yüzyılda ciddi bir gerileme yaşadılar. Yeni kurulan ulus devletler, Arnavut nüfusunu Arnavutluk, Kosova gibi bölgelere sıkıştırdı; pek çok kentin demografisi değiştirildi. Çok bir büyük nüfus da Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı. Bağımsızlığını erken kazandığından Arnavutluk’tan Türkiye’ye fazla bir göç olmadı; göç edenler ağırlıkla Makedonya, Kosova ve Preşeva bölgesinden gelen Arnavutlar oldu..
Göçle gelen tüm halklar gibi Türkiye’de kaç Arnavut olduğu konusu hayli karışık.3 milyonu bulduğunu söyleyenler var, ancak dilini ve ulus kimliğini koruyan Arnavut sayısı çok daha az. Fatih Sultan Mehmet döneminde gelen Arnavutlar’nı İstanbul’da yerleştirildiği semt bugün hala Arnavutköy adını taşır. Aynı dönem İstanbul’da 60 bin Arnavut olduğu ve devlette önemli mevkilere geldikleri bilinir. 93 Harbi ve Balkan Savaşları’nda çok yoğun olmak üzere defalarca Türkiye’ye göç eden Arnavutlar, Rum Mübadelesi’nde de Yunanistan tarafından Türkiye’ye gönderildiler. Arnavutlar, farklı bölgelere yerleştirildiğinden Anadolu’nun dört bir yanında Arnavut nüfusa rastlamak mümkün.
Arnavut mutfağı Osmanlı mutfağına benzer bir özellik gösterir. Aynı zamanda Yugoslav mutfağı gibi hamurişi ağırlıklıdır, pita, komat, kaymaçina, zernik gibi tadların yanı sıra, son dönemde yeniden popüler olan trileçe tatlısıyla da bilinir. Her ne kadar “Arnavut ciğeri” ile bilinir olsalar da; Arnavut mutfağında sebze yemeklerinin ağırlıkta olduğunu söylemek yanlış olmaz.
İnançları ve kültürleri sayesinde Anadolu’da ayrıma uğramadan yaşama şansı bulan Arnavutların, yoğun olarak entegrasyonu da, asimilasyonu da yaşadı. Devlet ile de her zaman uyumlu bir çizgi izlediler, kendilerini Türk kimliğinin bir parçası saydılar. Gelenekçi bir aile yapısına sahip olan Arnavutlarda, akraba evliliği hemen hiç görülmez. Halay, Arnavutlar için de vazgeçilmez. Payduşka ve damat halayı en bilinir örnekleri olarak hala yaygın.
BOŞNAKLAR
Avrupa’nın nadir müslüman halklarından biri Boşnaklar. Slav kökenli Boşnaklar, Bosna-Hersek’te ve Sırbistan ile Karadağ arasındaki Sancak bölgesinde yaşar. Balkan ülkelerinin yanısıra Türkiye’de de ciddi sayıda Boşnak yaşar.
Kökleri eski bir Hıristiyan mezhebi olan Bogomillere dayanır. İslam’a yakın özellikler taşıyan bu mezhebin üyeleri Fatih Sultan Mehmet’in bölgeyi almasının ardından Pomaklarla birlikte Müslümanlaşmışlar.
Boşnaklar Slav olmalarına rağmen, yüzyıllarca “din temelli” bir kimlik tanımı ile anılmış bir halk. Bölgenin özgün etnik yapısı nedeniyle Osmanlı döneminde de, Yugoslavya döneminde de “müslümanlık” bir millet tarifi gibi kullanılmış. Diğer Balkan halklarının aksine; önce Bogomil, sonra Müslüman olan Boşnaklar, kendilerin özgü zengin bir kültür de yaratmışlar.
Osmanlı’nın Bosna’yı kaybetmesinin ardından pek çok kez Anadolu’ya göç dalgaları yaşandı. Ciddi boyutlarda etnik baskıya maruz kalan Boşnaklar’ın Anadolu’ya göçü 1960’lı yıllara kadar sürdü. 1878’den sonra göç eden Boşnaklar, İzmir, Eskişehir, Bursa, Afyon, İzmit gibi kentlere yerleştirildiler. 1912 göçüyle gelenler ise Çanakkale’ye yerleştiler. İstanbul da hem ilk göçlerin adresi oldu, hem de iş olanakları nedeniyle zamanla Boşnaklar’ın yerleştiği bir kente dönüştü.
Türkiye’de yaşayan Boşnak sayısının diğer halklar gibi kesin olarak bilinemiyor. Türkiye’de yaşayan Boşnakların bir bölümü, köklerinin Türk ya da Müslüman olduğu iddiasında. Ancak Osmanlı kayıtlarında Bosna’ya yönelik bir nüfus yerleştirmesi yok. Dini temel alan Osmanlı’nın müslümanlaşmış Bosna’ya yönelik bir nüfus değiştirme politikası gütmemesi çok anlaşılır. Bosna’nın Konya’dan giden Mevlevi dervişler eliyle Müslümanlaşması, bazı Boşnakların köklerini Konya’ya dayandırma çabasının kaynağı.
Boşnaklar bugün de yemek kültürleri ile bilinen halklardan biri. Yakın dostlara, komşulara, akrabalara yemek hazırlamak, davet vermek eskimeyen gelenekleri. Teferiç adını verdikleri piknik yemekleri özel bir anlam taşıyor. Perşembeyi cumaya bağlayan gecelerde ise hamurişi, börek ve tatlılar yapmak da yaşayan geleneklerden. Etin de önemli yer tuttuğu Boşnak mutfağında, kaymacina, palaçinka, mostar köftesi gibi ünlü lezzetler de bulunuyor.
Bosna’da hala nikahın camide kıyılması geleneği sürdürülse de, Türkiye’ye göç edenler bu geleneği terk etmek zorunda kalmış. Nikah camide olsa da, Boşnak düğünlerinde eğlence eksik olmuyor. Anadolu’daki Boşnak düğünlerinde anadillerinde türküler söyleyen, geleneksel kıyafetlerini giyen Boşnaklar, maşala adını verdikleri seyirlik oyunlarla eğleniyorlar.
MAKEDONLAR
Makedonlar; Büyük İskender’in halkı… Makedonya coğrafyası bugün 6 parçaya bölünmüş durumda. Bugün 2.5 milyon nüfuslu Makedonya’da, Yunanistan’da ve Balkan ülkelerinde yaşayan Slav kökenli halk. Çoğunlukla Ortodoks olan Makedonlar’da, az sayıda Müslüman ve Proteston da bulunuyor. “Makedon” isminin kaynağı eski Yunan diline uzanıyor ve “uzun boylu insan” demek…
Makedonya’da halen yaşayan Makedonya Türklerinin sayısı 80 bin civarında… Özellikle Üsküp’te ciddi bir Türk nüfusa rastlamak mümkün. Son dönemki politik ilişkilere bağlı olarak Makedonya’daki Türklerin etkisinin arttığını söylemek de mümkün.
Türkiye’de 30 bin civarında Makedon yaşıyor. Elbette, Türkiye’de Makedonya’dan göç eden çok sayıda Makedonyalı Türk ve Arnavut bu rakama dahil değil. Türkiye’de pek çok şehirde rastlanan Makedonya göçmenleri de coğunlukla Makedon değil, Türk ya da Arnavut’tur. Zaten anadillerine göre kolaylıkla ayrılırlar.
Osmanlı sonrası bölünme ve çatışmalar daha çok din temelli olduğundan, müslümanlaşmış Makedonlar da Anadolu’ya göç etmiştir. Slav kökenli ama müslüman olan Makedonyalılar, yani Müslüman Makedonların anadili ise Slavca kökenlidir.