Şuan Okunan
Elina Brotherus’un Large de Vue sergisi Arter’de

Elina Brotherus’un Large de Vue sergisi Arter’de

1990’ların ortalarından bu yana sürdürdüğü sanatsal pratiğinin erken dönemlerinde ağırlıklı olarak otobiyografik öğelerden yola çıkan Elina Brotherus, sanat tarihinden ve resim geleneğinden esinlenen biçimsel arayışlara yöneldiği daha sonraki fotoğraf ve video serilerinde de kendi imgesine yer vermeye devam eder. Yapıtını kişisel deneyimlerin ve anlatıların ötesine geçerek daha geniş bir manzaraya açtığı The New Painting [Yeni Resim, 2000–2004] ve takip eden serilerinde, Alman Romantizminin önemli temsilcilerinden Caspar David Friedrich’in resimlerindeki figürleri anımsatırcasına, kameraya sıklıkla yüzünü değil sırtını döner. Böylece kendini izleyiciyle birlikte aynı manzaraya bakan bir model olarak konumlandıran Brotherus, yapıtın biçimsel ve görsel niteliklerini, ışık ve renk değişimlerini araştıran izlenimci bir tavır benimser.

Sanatçının hem erken dönem işlerindeki otobiyografik unsurları hem de manzarayla sanat tarihsel referanslar üzerinden kurduğu ilişkiyi bir araya getiren kırk beş parçalık Large de Vue: Erik Satie’ye Saygı isimli fotoğraf serisi, Elina Brotherus’un kendinden önce yaşamış sanatçılara ve farklı sanat disiplinlerine duyduğu ilginin sonraki dönemlerde de artarak süreceğinin işaretlerini taşır. Fransız besteci Erik Satie’nin Aperçus désagréables [Nahoş Görünümler, 1908–1912] adlı bestesine eklediği, geleneksel müzik terimlerinden ziyade görsel ve kavramsal çağrışımlar içeren Large de vue [Geniş bakış], De coin [Köşeden], Visible [Görünür şekilde], Regardez [Bakın], En dehors [Dışarıda] gibi çalma talimatlarının her biri, Brotherus tarafından Kuzey manzaraları ve otoportrelerden oluşan fotoğraflarla eşleştirilip çerçeve camlarının üzerine işlenmiştir.

Large de Vue başlıklı sergide yer alan videolarda ise Elina Brotherus’un son dönemde gerçekleştirdiği üretimlerinde Fluxus ve müzikle kurduğu güçlü bağın izleri sürülebilir. Sanatçı, 2016’dan bu yana ürettiği fotoğraf ve video serilerinde gerek başka sanatçılardan doğrudan alıntılayıp yorumladığı (Gelbe Musik, 2017) gerekse kendi yazdığı (Rüzgâr Müziği, 2022) partisyon ve talimatları sahneleyerek, yapıtına yeni bir performatif katman ekler. Brotherus, Fluxus’a özgü bir ruhla gerçekleştirdiği Kromatik Gam ve Müzikal Parça adlı serilerinde ve Rüzgâr Müziği adlı yapıtında görsel veriyi sesle birleştirirken çağdaş besteci Max Savikangas ile işbirliği yapmıştır.

Arter’in güncel programlarına ilişkin daha detaylı bilgiye www.arter.org.tr adresinden erişilebilir. Pazartesi hariç her gün açık olan Arter, Salı-Pazar günleri 11:00-19:00, Perşembe günleri ise 11:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Kurumsal Sponsor Tüpraş’ın değerli desteğiyle, tüm sergilere giriş 24 yaş altı izleyiciler için her gün; Perşembe günleri ise her yaştan izleyici için ücretsiz. Arter Beraber üyeleri ise sergileri yıl boyunca ücretsiz ziyaret etmenin yanı sıra farklı ayrıcalıklardan faydalanıyor. Arter binasının Kütüphane, Kitabevi, Bistro by Divan, arka bahçe alanlarına ve Galeri 0’da yer alan sergiye giriş için bilet gerekmiyor. Ulaşım Sponsorları Ford Otosan ve Otokar’ın desteği sayesinde Taksim’den ve Tepebaşı’ndan ücretsiz servis araçlarıyla Arter’e ulaşılabiliyor.

Ayrıca Bakınız

ELINA BROTHERUS KİMDİR?

Elina Brotherus (d. 1972), video ve fotoğraflarında, tekrar eden temalar, resimsel unsurlar ve duygusal çağrışımlarla zamanın geçişine ve manzara içindeki insan figürüne odaklanır. Sanatçının genellikle büyük ölçekli ve simetrik kompozisyonlu yapıtları belli bir renk ve ışık kullanımıyla ayırt edilir. Brotherus, çoğu zaman kendi kendini fotoğraflasa da, kendisi karşısında nesnel bir gözlemci konumu almaktan, belgesel imaj üretimini yaşanmış kişisel deneyimlerle iç içe geçirmekten vazgeçmez. Kendi portrelerini çekerken ya uzun bir deklanşör kablosu ya da kendinden-zamanlı elektronik bir deklanşör kullanır. İzleyicilerin bakışını sekteye uğratmak amacıyla çeşitli boyutlardaki aynalardan ya da yüzeydeki yansımalardan yararlanır. Fotoğraflarını, önceden bir sahne tasarlamaya ihtiyaç duymaksızın, içinden ne zaman gelirse o zaman, mekâna herhangi bir müdahalede bulunmadan çeker. Mahremiyetini izleyicilerle arasına resmi bir mesafe koyarak teşhir eden sanatçı, fotoğraflarıyla izleyicileri içine alan bir tuval oluşturur. Otobiyografik yapıtlarında genellikle, her biçimiyle, yitirilen ya da aranan bir aşkı konu edinir. Brotherus, sanat okulundan mezun olduktan sonra, görmenin hegemonyası ve göstermekle göstermemek arasındaki ilişki meseleleriyle birlikte sanat tarihi tartışmalarına daha çok yoğunlaşır. Resimsel bir nitelik taşıyan fotoğraflarında, model olarak kendini kullanarak, insan figürünün manzaranın neresinde durduğunu, ışığın formu nasıl ortaya çıkardığını ve bakışın yönü altüst edildiğinde neler olabileceğini araştırır.

EMRE BAYKAL KİMDİR?

Emre Baykal (d. 1965), Boğaziçi Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Bienali’nde Direktör Yardımcısı (1995–2000) ve Direktör (2000–2005) olarak çalıştı. 2005–2008 arasında santralistanbul’un Sergiler Direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Arter’de sergiler direktörü ve küratör olarak görev yapmaya başladı. 2013’te 55. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü üstlenen Emre Baykal, 2016’dan bu yana Arter’in başküratörlüğünü yürütüyor. Emre Baykal, Arter’deki program dahilinde OyunBu | ThisPlay (2022–2023), Füsun Onur: Opus II – Fantasia (2021–2022), Tedbir (2021–2022), Ayşe Erkmen (Beyazımtırak, 2019–2020), Saat Kaç? (Eda Berkmen’le beraber; 2019–2020), Ali Kazma (zamancı, 2015), Füsun Onur (Aynadan İçeri, 2014), Volkan Aslan (Hatırlamayı Unutma, 2013), Haset Husumet Rezalet (2013), Mona Hatoum (Hâlâ Buradasın, 2012), Deniz Gül (5 Kişilik Bufet, 2011), İkinci Sergi (2010–2011), Görünmezlik Taktikleri (Daniela Zyman’la beraber; 2010–2011) sergilerinin küratörlüğünü yaptı ve pek çok yayına yazılarıyla katkıda bulundu.


Tüm Hakları Saklıdır 2024 - Tasarım: Merhaba Grafik