Murat Daltaban: Yöneticiler kendini sanatın gücüne bırakmalı
24 Mayıs 2024 tarihinde, 2021’den itibaren yürüttüğü Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu (NKT) Genel Sanat Yönetmenliği görevinden ayrılan Murat Daltaban, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak NKT’den ayrılış sürecine dair açıklamalarda bulundu. Açıklamasında, “Tiyatronun öz erkine saldırıdan kaçınmayan geleneksel bir siyasetçi modeli var memlekette, bunu aşamıyoruz.” diyen Daltaban, “Yöneticiler, geriden geliyorsunuz, önderlik yaptığımızı görmeli, sanatın gücüne kendinizi bırakmalısınız.” ifadelerini kullandı.
Murat Daltaban’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
“NKT ile birlikte olduğumuz henüz tamamlanmamış 3 yıl içinde neler yaptık hızlıca bakıyorum.
Bir Açık hava gösteri alanı olan ORMANDAKİ KULÜBE’yi açtık. Gösteriler tüm yaz boyunca devam ediyor, ormana ve ormanda tiyatro yapmaya bayılıyorum.
Seyircimiz gençleşti, gençleri oyunlarda seyirci olarak görmek beni çok mutlu ediyor.
Oyunlarımız hep dolu oynandı, seyircimiz heyecanlı, sosyal medya paylaşımlarıyla verdikleri destek heyecan verici.
Yaptığımız Oyun Yazma Programı sayesinde, yeni oyun yazma konusunda yol aldık, 2 yıl içinde 8 yeni oyun kazandırdık, üstelik bunlardan birini sahneledik, sistem çalıştı, gururluyum…
NKT bünyesindeki sanatçılarımızı oyun sahnelemek konusunda destekledim, müthiş başarılı işler yaptılar. Ayrıca Türkiye’nin seçkin ve başarılı yönetmen ve sanatçı/tasarımcılarını davet ettik, birlikte çağdaş oyunlar yaptık.
NKT bünyesinde bir gençlik tiyatrosu birimi oluşturmanın adımlarını attık. 3 yıldır devam eden NKT Gençlik Tiyatrosu çalışmalarıyla 60 genç arkadaşımız tiyatromuzun parçası oldu.
Cumhuriyetin 100. Yılında, Nilüfer Belediyesi adına NKT olarak, Türkiye’nin 11 şehrindeki 24 üniversite ve konservatuvarından tiyatro öğrencilerini misafir ettiğimiz ve cumhuriyet dönemi 100 romancının romanını tüm gün boyunca okundukları “Yüzyıllık SÖZ” performansını yönettim, büyük gurur duyduğum bir performanstır. O gençlerin ve izleyicinin duyduğu çoşku asla unutulmayacak.
Çocuklar için, klasik tiyatro eserlerini çocuk oyunu olarak uyarlamayı ve sahnelemeyi planladık, ilkini akademik bir çalışmayla yazdırdık ve sahneledik, çocuklarla buluşturuyoruz. Oyunu köy ve kasabalarımızdaki devlet okullarını misafir ederek Salı günleri ve biletli olarak da Pazar günleri oynuyoruz, kıvanç duyuyorum.
Farklı şehir tiyatrolarıyla yaptığımız protokoller ve oyunların turnelerde gördüğü ilgi büyük mutluluk.
Ulusal ve yerel basın ilgisini hep gösterdi, inanılmaz çok haber ve yazı çıktı, saygıyla teşekkür ediyorum.
Geçen yıl 1984 ile Türkiye’nin en seçkin tiyatro ödüllerini kazandık, tüm ekibimizle birlikte gururlandık onurlandık.
Ve ulusalda ve uluslararasında yeni filizlenen ortak yapım görüşmeleri hepimiz için muhteşem bir motivasyon sebebi oldu.
NKT’nin ilçe belediyesi bünyesinde bir ödenekli tiyatro kurumu olması, ulusalda güçlü ve etkileyen değiştiren, dönüştüren, sanatı yönlendiren, seyirciyi heyecanlandıran bir sanat üretim markası, güçlü bir tiyatro kurumu olmasına engel değil, tam tersi önemli bir model.
Tiyatro adına çalışan, enerjisi gittikçe artan, akışkan ve yaratıcı ve son derece başarılı olmuş bu küçük ekibin, kendimi de ekibin içinde dahil ediyorum, bu yüksek enerji ve mutluluğunu, iş barışını, ekip olma heyecanını, çağdaş ve yenilikçi yapısını, buna seyircinin gösterdiği yüksek ilgiyi ve heyecanı görmemek mümkün değil elbette.
“Bütün bu başarıya rağmen, hangi kriterlerle, neden ve nasıl bir değişim başlatıyorsunuz, gerekçeli kararınız, değişim için gerekçeleriniz nedir; yepyeni kültür sanat politikalarınız nelerdir?” sorularına ekip olarak cevap bekliyoruz. Eminim Bursa halkı ve ulusal çapta da bu cevapları merak edenler vardır.
Bakışınız elbette ki “tartışmaya açık” olmak zorunda.
Elbette tartışacığız sizin kararlarınızı ve sonuçlarını Sanat kurumlarında daha ne kadar siyasetçi kararları yer alacak…
Son olarak;
Yenilikçi değişim yapısı, yeni yüzyılda yeni yönetim anlayışları sanat kurumları için farklı anlamlar ifade ediyor, yenilikçi sanatı sanatçılar yaratır, çoktan yaratmaya başladı.
Yöneticiler, geriden geliyorsunuz, önderlik yaptığımızı görmeli, sanatın gücüne kendinizi bırakmalısınız.
*****
Şimdi gelelim NKT nin “siyasi” görevden alma ve atama kararlarına…
Sanırım belediye, NKT’nin yönetmeliğine aykırı görevden almalar ve yönetmeliğe aykırı yapılan atamaların içinden çıkabilmek için, yönetmelikte zorlama değişiklikler yapmaya hazırlanıyor.
Çünkü şimdiki yönetmelik aksamadan çalışıyordu ve çok iyi sonuç alınmıştı. siyasilerin tiyatroya müdahalesi bir yere kadar durdurulabiliyordu. kurum içi üretim ve mutluluk yüksek seviyedeydi.
Baskı ve keyfi uygulamaları sadece AKP değil CHP belediyelerinden de görüyoruz maalesef. Yıllarca muhafazakarlardan dayak yiyip şimdi de sosyal demokratlardan dayak yemeyeceğiz.
NKT de örneğini yaşadığımız gibi, sanatçıyla siyasetçi karşı karşıya geldiği an, siyasetçi gerekçe göstermeden ve kararını tartışmaya açmayı reddederek kurumun işlemez hale gelmesinden de çekinmeden atamalar yapabiliyor.
Tiyatronun sanatçıları her türlü iletişim yolunu denediği halde hep bir duvarla karşı karşıya kaldı.
Tiyatronun öz erkine saldırıdan kaçınmayan geleneksel bir siyasetçi modeli var memlekette, bunu aşamıyoruz.
Tiyatronun özerkliğine tahammülü olmayan, tiyatroyu mahallenin halı saha maç yaptığı bir mekan gibi gören bir model.
İlerlememizi ve istikrarlı yenilenmemizi engelleyen, ilk adımda, karar makamındaki sanatla ilişkisi kopuk yöneticilerdir.
Bu memlekette, liyakatin hiç bir şey ifade etmediği, kaba ve cinsiyetçi bir dile sahip, “bizim mahalleli arkadaşlar da yapar bu yaptıklarınızı” kıvamındaki kafalarla mücadele etmek, biz sanatçılar için bir görevdir.
Kişisel başarı ve başarısızlıkların üzerinde sanatın pusulasıyla yolunu bulan bizler için, siyasetçiler sadece yolcudur bizim hanımızda…” (Tiyatro… Tiyatro… Dergisi)