Şuan Okunan
Devlet desteğinde sansür iddiası: 21 tiyatro neden elendi?

Devlet desteğinde sansür iddiası: 21 tiyatro neden elendi?

Gazeteci Mustafa Kara, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel tiyatrolara yönelik bu yılki destek kararlarını ve 21 özel tiyatroya yönelik destekten mahrum bırakma kararını Sanatatak için haberleştirdi. Muğlak 8. Madde’ye dayandırılan ret kararlarının, ön elemeyle kurul önüne dahi gelmeyen dosyalar üzerinden verildiği iddia ediliyor. Benzer kararları mahkemeye taşıyarak bakanlık karşısında hukuk zaferi kazanan özel tiyatroların dahi destek alamaması, sürecin şeffaflığı ve hukuki güvenilirliği konusunda derin endişeler yaratıyor. Bu yıl hiçbir tiyatronun hukuki süreç başlatmaması da durumun vahametini gözler önüne seriyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel tiyatrolara sağladığı destek, bu yıl da tartışma yarattı. Başvuran 434 tiyatrodan 400’ü değerlendirmeye alındı ve 379 tiyatroya 97 milyon 216 bin lira destek sağlandı. 21 tiyatro ise somut bir gerekçe sunulmaksızın destekten mahrum bırakıldı. Kulislerde, destek alamayan 21 tiyatronun yönetmeliğe aykırı biçimde ön elemeye tabi tutulduğu ve başvurularının değerlendirme kurulunun önüne hiç gitmediği konuşuluyor. Bu durum destek mekanizmasının şeffaflığı, doğruluğu ve güvenilirliği konusunda ciddi endişeleri gündeme getiriyor.

Değerlendirme komisyonunda, devleti temsilen üç koltuğun yanı sıra, iki genel müdürlükten birer temsilci ve “tiyatro alanından bireysel başvurular dikkate alınarak bakanlıkça belirlenecek” dört kişi yer alıyor.

Bu dört kişinin kim olduğuyla ilgili genellikle bir açıklama yapılmıyordu. Ancak bu yıl, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Instagram hesabından 15 Ekim’deki komisyon toplantısının fotoğrafını paylaştı ve kimlerin katıldığını duyurmuş oldu. Fotoğraftan anlaşılıyor ki, bakan yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu başkanlığındaki toplantıya, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi, Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Dr. Erdal Yıldırım, Trabzon Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Dr. Nuri Nalbantoğlu, Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birgül Yeşiloğlu Güler ve Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim İmran Öztahtalı katıldı. İlgili yönetmelik gereği komisyonda olması gereken Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın toplantıda bulunmadığı görüldü.

MEŞHUR VE MUĞLAK 8. MADDE!

Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, 16 Ekim 2025 tarihinde yaptığı açıklamayla Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucunda, 236 profesyonel tiyatro, 65 çocuk oyunu ve 78 geleneksel tiyatro olmak üzere toplam 379 özel tiyatro projesine destek verilmesinin kararlaştırıldığını duyurdu. 34 tiyatro evrak eksikliği gibi nedenlerle elenmiş, 21 tiyatro ise ilgili yönetmeliğin 8. Maddesi uyarınca destekten mahrum bırakılmıştı.

Önceki yıllarda da tartışma yaratan 8. Madde, “önceki yıllarda alınan desteklerin protokole uygun kullanılıp kullanılmadığı”, “başvurulan projenin tiyatro sanatına sağlayacağı katkı”, “başvuru sahibi özel tiyatro tarafından gerçekleştirilen oyunların sanat seviyesi ve sahnelenmesindeki başarı düzeyi” gibi kriterlerin karar sürecinde göz önünde bulundurulacağını belirtiyor.

Başvurucu tiyatrolara göre, bir sahne sanatı olan tiyatronun, sadece metin üzerinden “sanatsal düzeyi”ni ya da “tiyatro sanatına katkısı”nı ölçmek mümkün değil. Yıllardır destek alan alan tiyatroların bu yıl ret yemesi ya da tiyatro kamuoyunun sanatsal niteliğinden şüphe duymadığı tiyatroların da elenmesi bu kaygıyı doğrular nitelikte.

Destek verilmeyen topluluklardan Ankara Tiyatro Fabrikası’nın kurucusu ve Genel Sanat Yönetmeni Hasan Tanay, komisyonun hangi kriterlerle değerlendirme yaptığının belli olmadığını belirtiyor. Kendi yazdığı “Bir Yılbaşı Gecesi” adlı oyunla başvuran ve daha önce defalarca destek alan Hasan Tanay, “Sahnelenmemiş bir oyunu nasıl sanata katkı bakımından değerlendiriyorlar? Önce oyunu sahnede görmesi gerekir ki fikri olabilsin. Metnin değerlendirilmesi, sahnelenişin değerlendirilmesi, oyunun dramaturjik açıdan değerlendirilmesi gerekir” diyor.

27 yıldır Samsun’da tiyatro yapan ve 50 kişilik bir sahnesi bulunan Samsun Düşevi Oyuncuları, 25 yıldır kesintisiz olarak aldığı destekten bu yıl yararlanamadı. Grubun Genel Sanat Yönetmeni Cem Kaynar da Hasan Tanay’la aynı fikirde;  sahneye konmamış oyunun hangi kriterlerle elendiğini anlamadığını ifade ediyor.

BAKANLIK SANSÜR MÜ UYGULUYOR?

Destek alamayan tiyatrolar adına kamuoyuna yapılan açıklamada bir iddia ortaya atıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yakın kaynaklardan doğrulatılan bu iddiaya göre, 21 tiyatroya ait dosya, değerlendirme kurulunun önüne bile gitmeden elenmişti. Bu ön değerlendirmeyi kimin, hangi kriterlerle yaptığı bilinmiyor. Bir diğer iddia ise bu ön elemenin oyun metnindeki bazı cümlelerin sakıncalı bulunması nedeniyle yapıldığı.

Hasan Tanay

İddiayı değerlendiren Hasan Tanay, yazdığı oyunun toplumsal içerikli ve politik bir metin olduğunu ifade ederek, “Gericiliği ve tarikatları eleştiriyorum. İş bulma konusundaki sorunları irdelerken niye iş bulunamadığını da sorgulatıyorum. Benim yorumum, eğer metin okunduysa, ki şu ana kadar pek okumuyorlardı, bu ret kararı metnin içeriğiyle ilgilidir” diyor.

Öte yandan geçen yıl Sherlock Holmes oyunuyla aldığı desteği bu yıl Titanic oyunuyla alamayan Gebze’de kurulu Fikir Sanat Tiyatrosu, absürt bir komedinin neresinin sakıncalı bulunduğunu anlayamamış. Kurucusu Volkan Demirci, ret kararı gelince bir itiraz dilekçesi yazdıklarını ve gerekçesini sorduklarını söylüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, gerekçe olarak yoruma çok açık olan 8. Madde’yi göstermiş. Bu ayrımcılığa neden maruz kaldıklarını anlamadıklarını ifade eden Demirci, “Bizim 70 kişilik bir sahnemiz var. Onu ayakta tutmaya çalışıyoruz. Farklı bölgelere turneler düzenliyoruz. Burada biraz mimliyim, kendi bölgemde de belediyelere oyun veremiyorum zaten. Bununla ilgili mi bilmiyorum, biz kalitemizi artırarak yolumuza devam edeceğiz” diyor.

Volkan Demirci

Ferhan Şensoy’un yazdığı, artık klasikleşmiş “Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı” oyunuyla başvuran Samsun Düşevi Oyuncuları da, oyunun içindeki birkaç cümleye takılmış olunabileceğine düşünüyor.

BAKANLIK MAHKUM OLDU AMA ISLAH OLMADI

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na “sansür ve hak gaspı” suçlaması yönelten bir diğer tiyatro da Moda Sahnesi. Üç yıldır desteklerden yararlandırılmayan ve Kültür ve Turizm Bakanı tarafından “Basında sadece bir tiyatronun ismini görüyorum. Hep aynı tiyatro. 490 tiyatro uymuş, 491.’de mi sıkıntı çıkmış?” sözleriyle hedef gösterilen Moda Sahnesi yine destek alamadı. 2025 kararları hakkında, net bir sansür eleştirisi yaptılar: “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu sansürüne boyun eğmeyeceğiz ve onların istediği türden bir tiyatro olmamayı sürdüreceğiz. Kendi gibi olmayana, kendi gibi düşünmeyene, kendi gibi sanat algısına sahip olmayana yapılmış bu baskı ve sansürü kabul etmiyoruz.”

2022 yılında da destek verilmeyen Moda Sahnesi, Ankara 17. İdare Mahkemesi’ne başvurdu ve açılan davayı kazandı. Bakanlık mahkeme sürecinde farklı gerekçeler öne sürdü ve 8. Madde’deki gerekçeler yerine “dezavantajlı gruplara destek verdikleri” şeklinde savunma yaptı. Öte yandan komisyon üyeleri Ragıp Ertuğrul ve Nihal Kuyumcu, kurulda sunulan gerekçenin “Türk örf ve adetlerine aykırı işler yapılması” olduğunu duyurdu. Aynı karara üç farklı gerekçe sunan yetkililer, bu çelişkilerini mahkemede anlatamadı ve Ankara 17. İdare Mahkemesi, bakanlığın kararını hukuka aykırı buldu. Üstelik oldukça net bir gerekçeli karar yazdı: “…yapılacak yardımlarda, yönetmelikte belirtilen ve yukarıda yer verilen değerlendirme ölçütleri çerçevesinde projelerin objektif olarak değerlendirilmesi yapıldıktan sonra destek yararlandırılmamasına karar verilenlerin, hangi gerekçelerle yararlandırılmadıklarının somut ve net biçimde ortaya konulması gerekirken, değerlendirme ölçütlerine göre bir değerlendirme yapılmasının ve davacının destekten yararlandırılmamasına ilişkin somut gerekçeler ortaya konulmadan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.”

Ayrıca Bakınız

DAVA AÇANA KİN Mİ GÜDÜLÜYOR?

Moda Sahnesi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı mahkum ettirdiği dava, halen üst mahkemede sonuçlanmayı bekliyor. Moda Sahnesi’nin ve daha önce dava açan diğer tiyatroların başına gelenler bu yıl da hukuki hak arayışlarının önündeki engeller olarak öne çıkıyor. 2022’de dönemin Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı olan Ragıp Ertuğrul, o yıl değerlendirme kurulunda yaşananları daha sonra Tiyatro… Tiyatro… Dergisi’ne verdiği röportajda anlatmıştı. Ertuğrul, toplantıda bir başka topluluk gündeme geldiğinde, “O topluluk zaten Kültür Bakanlığı’nı destekler konusunda mahkemeye verdi, dava hala devam ediyor. Bu dava ortadayken onlara destek verilemez, bu nedenle onu da reddediyoruz” denildiğini bizzat aktarmıştı.

Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu yıl destek alamayan 21 topluluk arasında hukuki başvuru süreci başlatan yok. Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi üyesi olan, aynı zamanda Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği’nin başkanlığını yürüten Hasan Tanay, “Bağımsız tiyatroların, tiyatro emekçilerinin ayakta kalabilmesi için, taleplerinin toplumsallaşabilmesi için  örgütlenmesi gerekiyor. Diğer sorunlar gibi bu sorunun çözümü de burada” görüşünde.

Destek alamayanlardan, Tiyatro Keyfi kurucusu Kemal Başar, kararı mahkemeye götürmeyi gereksiz buluyor, “Senelerce sürecek bir şey, değmez” diyor. Fikir Sanat Tiyatrosu ret kararı gelince bir itiraz dilekçesi yazarak gerekçesini sormuş ve gelen yanıtta yine 8. Madde gösterilmiş. Samsun Düşevi Oyuncuları kurucusu Cem Kaynar da, kararın ardından bakanlık nezdinde girişimlerde bulunmuş, değerlendirme kurulunun gerekirse yeniden toplanmasını talep etmiş, ancak sonuç alamamış.

KİM NE KADAR DESTEK ALDI, BİLİNMİYOR

Özel tiyatrolara devlet desteği ile ilgili bir başka sorun da şeffaflık. Açıklanan listede sadece destek alan tiyatroların adları bulunuyor ve kimin ne kadar destek aldığı açıklanmıyor. 2006 yılına kadar hangi tiyatronun ne kadar destek aldığı açıklanıyordu. O yıl, Maliye ile Kültür Bakanlıkları arasında yaşanan krizin ardından yeni bir yönetmelik çıktı. Son olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne paralel olarak Özel Tiyatroların Projelerine Yapılacak Yardımlara İlişkin Yönetmelik’i 2018’de yürürlüğe girdi. Daha adil, kriterleri belirlenmiş ve liyakata dayanan bir mekanizma isteyen tiyatrocular, bu yıl ortalama 250 bin lira olarak gerçekleşen desteğin hakkaniyetli dağılımından yana.

Tiyatro Keyfi kurucusu Kemal Başar, verilen 100-200 bin lirayla zaten oyun yapılamadığını, üstüne bir de pek çok kriterin karşılanmasının istendiğini anlatıyor. Uluslararası arenada sıklıkla yer alan topluluğun, “Bakın, bizim de devletimiz bize destek oluyor” demek için bu desteklere başvurduklarını belirtiyor. Kaynak bulana kadar, Haldun Taner’in “Vatan Kurtaran Şaban” oyununu sahnelemeyi durdurdular. Başar, “Yıllardır üzerinde çalışılan bu metnin sahnelenmesinden vazgeçtik, çünkü artık fedakarlık yapmaktan vazgeçtik.  Bu eser için yaklaşık 1,5 – 2 milyon daha harcamamız gerekiyordu. Hali hazırda altı oyunumuz var. Bana göre önce seyirci, sonra tiyatro çevresinin gerekli desteğini görmedikçe fedakarlığı sürdürmenin bir anlamı yok” diyor.

Kararın maddi, manevi büyük zararlar verdiğini anlatan Fikir Sanat Tiyatrosu’ndan Volkan Demirci ise, reddedilen Titanic oyununun dekorları, kostümleri yaptıklarını, epey para harcadıklarını belirterek, “Maddi kaybımız kadar manevi olarakda çöktük. Normalde Aralık ayında prömiyer yapacaktık, ancak Şubat ayına erteledik. Her şeye rağmen oyunumuzu çıkaracağız” diyor.

YÖNETMELİK YENİLENSİN, KURUL YENİDEN TOPLANSIN

Tiyatrolardan gelen açıklamada, reddedilen 21 tiyatro topluluğu için değerlendirme kurulunun yeniden toplanması talebi öne çıkıyor: “Birçok tiyatronun ortak görüşü 21 dosyanın neden kurulun önüne çıkmadan elendiği açıklanması, ön değerlendirmeyi yapan kişilerin kim olduğunun belirtilmesi, tüm aşamaların şeffaf ilerlemesi ve bu sezon mağdur olan tiyatrolar ile ilgili tekrar kurulun toplanmasıdır.”

(Kaynak: Sanatatak)


Tüm Hakları Saklıdır 2024 - Tasarım: Merhaba Grafik