Etimesgut’ta bir Haldun Taner klasiği: Vatan Kurtaran Şaban

DİLAN AYDEMİR
Etimesgut Kent Tiyatrosu’nun ilk sezon oyunlarından biri, Haldun Taner’in 1965 yılında yazdığı ve ilk defa 1967’de sergilenen oyunu “Vatan Kurtaran Şaban” oldu. Tapu Kadastro’da müdürken bir anda kendisini Kültür Müsteşarlığı koltuğunda bulan Şaban’ın memleketin “kültür” meselelerine dahiliyle yaşadığı trajik ve elbette komik olayları anlatan oyunun güncelliğini hiç yitirmeyen bir özelliği var. Nesilden nesle aktarılan bu hikâyenin güncelliğini yitirmemesinin en önemli nedeni elbette bugün dahi memleketin her bir köşesinde görebileceğimiz liyakatsiz atamalar… Ayrıca belirtmek isterim ki, Erdal Beşikçioğlu’nun Etimesgut Belediye Başkanı seçildikten sonra kurduğu Kent Tiyatrosu tarafından Türk Tiyatrosu’nun en önemli yazarlarından biri olan Haldun Taner’in oyununun sahnelenmesi açıkçası kıymetli bir duruş.
Bir tesadüf eseri kültür ve sanat işleriyle ilgili yüksek bir göreve getirilmesiyle, hikâye boyunca bilmediği bir alanda at koşturan Şaban’ın çarpık uygulamalarından bütün kültür sanat alanı nasibini alıyor. Bugün de çeşitli örneklerini görebileceğimiz kötü uygulamalarla en büyük yarayı kültür sanat faaliyetleri alıyor. Kılık değiştirerek tüm sanat dallarını teftişe çıkan Şaban, baleye ve operaya nasıl biçim vermeye çalışıyor? Bir filmi kendi zihniyetine göre nasıl değiştiriyor? Godot’yu Beklerken oyununu derin tiyatro tecrübesiyle nasıl eleştiriyor? Bu soruların cevabı Haldun Taner’in muazzam hiciv yeteneğiyle oyunda yer buluyor.
Vatan Kurtaran Şaban’ı yöneten, aynı zamanda Etimesgut Kent Tiyatrosu’nun Sahne ve Gösteri Sanatları Koordinatörü olan Erdal Ozan Metin, bana göre Türk Tiyatrosu’nun son dönemlerde yetiştirdiği en yetenekli isimlerden biri. Hem kalabalık ve genç bir ekibi yönetmek konusundaki başarısıyla, ortaya konan işi izlemek oldukça zevkli. Berfin İlhan’ın kostüm tasarımı ve Emre Satı’nın dekor tasarımıyla büyük bir renk cümbüşü ve canlılıkla seyirciye oyunun yazıldığı dönemin adeta bir panoraması sunuluyor. Müzikal özellikleriyle de oldukça ön plana çıkan oyunun koreografı ise Tan Temel. Oluşturduğu koreografideki hareketlilik oyunun yüksek tempolu olmasını sağlamış. Işık tasarımı ise daha önceki işlerini de izleme fırsatı bulduğum ve tasarımlarını oldukça beğendiğim Zeynel Işık’a ait, açıkçası bu oyunda da adını görmek mutlu etti. Murat Gedikli ve Ferda Yetişer ikilisi müziklere imza atmış. Ancak sanıyorum ki ses düzenindeki bazı aksaklıklar sebebiyle, sahneyi en önden izlememe rağmen şarkıları tam olarak anlayamadım.
Vatan Kurtaran Şaban hiciv ve müzikal özelliklerle yoğrulmuş bir oyun olmasının yanı sıra sistemle fazlasıyla dalga geçen bir kara komedi. Politik mesajlarını sakınmadan dile getiren oyun bize, Şaban ve Mısta karakterlerinin bugün dahi aramızda fazlaca bulunduklarını anlatıyor. Sanat biraz da bunun için vardır esasen, tarihe not düşmek için. Bakalım bugünden yarına ne kalacak? Belki içimizden birileri görür…
Şaban karakterine hayat veren Melih Efe Çınar ve yaveri Mısta’ya hayat veren Hüseyin Oçan, sahnede enerjileri ve ikili paslaşmalarıyla göz doldurdular. Oyunun aksı karakterleri üzerinden ilerlediği için sahnede onları bol bol görüyoruz ve ikisini de izlemek çok keyifliydi. Tek perde, 85 dakika süren oyunda ekibin geri kalanının performansları da hiç düşmedi, kalabalık bir ekip olmalarına rağmen uyumlarının çok iyi olduğunu düşünüyorum. Tam oyunun en keyiflendiği, kahkahanın dozunun arttığı bir anda ise Bora Karakul’un attığı tiratla sandalyeme çakıldığımı hissettim: “Godot gelmez arkadaş sen ona gitmezsen.”
Oyunda da dediği gibi “nisyan ile maluldür çünkü hafızayı beşer.” İnsan belleğinin unutma hastalığı vardır ve Haldun Taner unutmayalım diye bugün dahi bize sesleniyor, bu sese kulak vermeli.
“Vatan Kurtaran Şaban”
Yazan: Haldun Taner
Yöneten: Erdal Ozan Metin
Yardımcı Yönetmenler: Duru Nayır, Kartal Can Ermiş
Koreografi: Tan Temel
Dekor Tasarım: Emre Satı
Kostüm Tasarım: Berfin İlhan
Müzik Tasarım: Murat Gedikli
Işık Tasarım: Zeynel Işık
Reji Asistanı: Umut Savcı
Oyuncular: Melih Efeçınar, Hüseyin Oçan, Duru Nayır, Bora Karakul, Baran Taylan Yolalan, Özgür Yılmaz, Seda İgici, Hilal Nur Vardar, Gizem Kaman, Onur Aydın, Umut Savcı, Yavuz Safa Erbilli, Oğuzhan Ağar, Aleyna Tarhan, Rukiye Rabia Kaya, İpek Sarılar, Kartal Can Ermiş, Fatih Aynacı, Defne Akkaymak, Murat Ceylan