Şuan Okunan
Sevgi Soysal’ın ısrarı, isyanı, direnci

Sevgi Soysal’ın ısrarı, isyanı, direnci

“Unutma! Batma hakkına da sahipsin, çıkma hakkına da sahipsin. […] Yeter ki yaşamakta ısrar et. Haydi Sevgi çık artık dışarı, çık!”

MUSTAFA KARA

Hayata, edebiyata ve isyana inatla tutunan bir kadının sahnede yeniden var olduğu bir oyun: Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor. Oyunda Sevgi Soysal’ın direnci ve yaşam tutkusu sahneye taşınırken, belgesel öğeler ile sanatsal yaratıcılık birleştiriliyor ve memleketin çalkantılı tarihine ışık tutuluyor. Duygu Dalyanoğlu’nun yazdığı, Aysel Yıldırım’ın yönettiği ve BGST Tiyatro’nun sahnelediği oyun, yazar Sevgi Soysal’ın yaşamına ve edebi mirasına odaklanan katmanlı bir biyografik anlatı sunuyor. Sadece bir yazarın yaşam öyküsünü izlemekle kalmıyor, aynı zamanda Soysal’ın ruhunu şekillendiren toplumsal gelişmeleri ve siyasi çalkantıları da görüyoruz.

PERDE AÇILIYOR: LONDRA 1976

Perde, 1976 yılının Eylül ayında, Sevgi Soysal’ın 40. doğum gününde kanser tedavisi gördüğü Londra’da açılıyor. Tedavi için kullandığı ilaçlar nedeniyle kendiyle “İngiliz Kraliyet kobayı” diye dalga geçen ve “Ölümden korkmuyorum ama kellik! Ondan korkuyorum işte” diyen Soysal’a bir doğum günü hediyesi geliyor. Bu gizemli paketten kendi kitapları çıkıyor ve Sevgi Soysal “Şimdi konuşmak geldi içimden” diyerek anlatmaya başlıyor. Kitaplarının sayfaları arasında gezinirken hem kendi hayatına hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci 25 yılının çalkantılı tarihine doğru bir yolculuğa çıkıyor.

Oyunun dramaturjik omurgasını oluşturan 4 kişilik “mevtalar korosu”, bir hareket korosu olarak tüm bu yolculuğa eşlik ediyor; bir uğurlama töreni gibi… Dördü de hayatını kaybetmiş kadınlardan oluşuyor: Çocukluk arkadaşı Şenel, teyzesinden esinle yarattığı roman karakteri Tante Rosa, örgüt üyeliğinden cezaevine giren devrimci Çiğdem ve İmrozlu genç bir kadın olan Stella. Otobiyografik izler taşıyan roman karakterleri, Soysal’ı hem hayata tutunmaya hem de ölüme hazırlanmaya teşvik ediyor. 20’ye yakın karakteri de canlandıran bu dört oyuncu ile birlikte, Sevgi Soysal’ın hayat hikayesine paralel bir yakın dönem memleket tarihi akışı da sahnede yerini alıyor. BGST Tiyatro’nun Zabel ve Muhsin Bey’in Son Hamleti oyunlarındaki belgesel nitelik devam ediyor. Duygu Dalyanoğlu bir söyleşisinde, Zabel’in bıraktığı yıllardan sonra Sevgi Soysal’ın anlatmaya devam ettiğini söylüyor.

“KADINLARI BİRBİRİNE ORTAK EDEN TEK BİR ŞEY VARDIR, HAYAT!”

Sevgi Soysal’ın hayatını bir kadın hikâyesi olarak izliyoruz; tüm karakterlerin kadın olduğu bir anlatı bu. Soysal’ın “Savrukluktan, hata yapmaktan korkmadan; geriye dönüp bakmadan yazdım. Bir kadının evlere barklara sığdıramadığı isyanıyla, neşesiyle taştım da yazdım” sözlerinden ilham alınarak kurgulanmış bir metin. Oyunun vurucu cümlelerinden biri, tanıtım videosunun da açılış cümlesi olan: “Kadınları birbirine ortak eden tek bir şey vardır, hayat!”

Kapıcı kızı olan çocukluk arkadaşı Şenel ile ilişkisi üzerinden sınıf farklarının keskinliği ve Soysal’ın küçük yaşta başlayan isyankar ruhu görülüyor. Adalet Ağaoğlu ile ilişkisi, Behice Boran’ın cezaevi günleri gibi tarihsel kesitler de oyunun parçası. Kitaplarına ruh veren 12 Mart dönemi, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu günleri, Adana sürgünü gibi gelişmeler de Soysal’ın direngen ruhunda iz bırakmış. “Evet hocam, ben oldum olası bana belli kurallar dayatıldığı zaman, o kurallardan daha katısını koyarım kendime. (…) Kendimi, onlarınkine göre değil, kendi kurallarıma göre tutsak edersem daha özgür hissediyorum” sözleri, onun nevi şahsına münhasır direnme biçimini ortaya koyuyor.

Cezavi günlerine dair sahnelerde farklı politik eğilimler arasında Soysal’ın tutumu netleşiyor. Faşizmin zindanında buluşmuş farklı eğilimlerin aynı kaderi paylaştığının altı çizilirken, Türkiye’yi bugüne getiren politik değişimlerin ipuçları da eleştirel bir üslupla sahneye yansıyor.

NİTELİKLİ BİR BELGESEL TİYATRO ÖRNEĞİ

Oyun metnindeki belgesel nitelikleri güçlendiren ve hayat hikâyesini somutlaştıran video çalışması, oyunun en güçlü yönlerinden biri. Avrupa Birliği’nin CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı tarafından desteklenen görüntü tasarımı Kenan Özcan imzası taşıyor. Video rejisi ise oyunun yazarı ve oyuncusu Duygu Dalyanoğlu’na ait. Özgün grafikler, gazete haberleri, fotoğraflar ve Soysal’ın sesi gibi pek çok unsur, oyuna arka fon olmaktan öte, başlı başına sanatsal bir üretim olarak tasarlanmış.

Sahnedeki hareket düzeni ve danslar da benzer etkiyi yaratıyor. Banu Açıkdeniz’in koreografisinde, BGST geleneğinin farklı sanat disiplinlerinden yararlanma yaklaşımı açıkça görülüyor. Geçmişe dönüşler ve zamansal geçişler, ortak veya solo danslarla belirginleşiyor; belgesel tiyatro ile ustaca birleşen bu unsurlar, hareketli ve bütünlüklü bir sahne deneyimi sunuyor.

Başta Sevgi Soysal’ı canlandıran Zeynep Okan olmak üzere oyunculuklar, seyir deneyimine ciddi katkı sağlıyor. Banu Açıkdeniz, Burcu İsra Kanbakoğlu, Duygu Dalyanoğlu, Nihal Albayrak, Zeynep Okan’ın rol aldığı oyunun dramaturjisini tüm ekip kolektif yapmış, koreografı ve yazarı da oyuncular arasında. Ali Dur’un sahne tasarımında ihtiyaca göre rıhtım, bank, ranza veya sanık kürsüsü olabilen aralıklı ahşap unsurlar bulunuyor. Oyuncularla birlikte sürekli hareket eden bu unsurlar, birer oyuncu gibi hikâyenin parçası oluyor. İlker Ergün ve Zilan Kaki’nin ışık tasarımı da dinamik yapıyı güçlendiriyor.

SEVGİ SOYSAL’IN ISRARI VE VASİYETİ

Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor, güçlü dinamik ve estetik yapısıyla biyografik bir anlatının ötesine geçiyor; zorbalığa, ölüme ve sıradanlığa karşı yaşamakta ısrar eden bir usta kalemin isyanı, mizahı ve cesaretiyle örülmüş, çok katmanlı bir sahne deneyimi sunuyor.

22 Kasım Soysal’ın ölüm yıldönümü. 1976 yılında çok genç yaşta kanser nedeniyle aramızdan ayrılan Soysal, vasiyet ettiği gibi kitaplarıyla hatırlanmayı hak ediyor. Oyunda da onu son yolculuğuna uğurlayanlar, kitaplarındaki karakterler değil mi zaten?

* “Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor” oyununun, 17 Kasım ve 28 Ocak’taki Moda Sahnesi temsillerinin biletleri BiletiniAl’ta, 29 Kasım Sahne Pulchérie ve 13 Ocak İBB Habitat Sahne temsillerinin biletleri Tiyatrolar’da satışta

Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor”

Yazan: Duygu Dalyanoğlu

Yöneten: Aysel Yıldırım

Proje Tasarımı: Duygu Dalyanoğlu

Dramaturji: Kolektif

Sahne Tasarımı: Ali Dur

Koreografi: Banu Açıkdeniz

Ayrıca Bakınız

Görüntü Tasarımı*: Kenan Özcan

Görüntü Rejisi: Duygu Dalyanoğlu

Ses Tasarımı ve Müzik: Beril Sarıaltun

Işık Tasarımı: İlker Ergün, Zilan Kaki

Işık Uygulama: İlker Ergün / Ra Yavuz

Efekt Uygulama: İrem Uyum

Kostüm: Büşra Karpuz, Duygu Dalyanoğlu, Nilgün Ilgıcıoğlu

Afiş ve Fotoğraf: Kenan Özcan

Yapım Koordinasyon: Duygu Dalyanoğlu, Nihal Albayrak

İletişim ve Medya İlişkileri: Nihal Albayrak

Oynayanlar: Banu Açıkdeniz, Burcu İsra Kanbakoğlu, Duygu Dalyanoğlu, Nihal Albayrak, Zeynep Okan


Tüm Hakları Saklıdır 2024 - Tasarım: Merhaba Grafik