Şuan Okunan
33. Ankara Film Festivali başladı

33. Ankara Film Festivali başladı

Sinemada Yeni Soluk Ödülü alan Farah Zeynep Abdullah, “Çok zorluk çekiyoruz, çok şeyin üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Özellikle genç kadınlara gerçekten ciddi zorluklar yaratılıyor sektörde. Özel ödülleri daha yaşlı insanlar alıyor, gençleri gördükleri için bize destek oldukları için Ankara Film Festivali’ne çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Yönetmen Ceylan Özgün Özçelik ise, “Kadınlar sahneye çıktıklarında ödül aldıklarında çoğunlukla ağlıyorlardı. Bu dikkatimi çekiyordu. Erkekler gayet sakin ama kadınlar ağlıyor ve 2002’de sektörde çalışmaya başladığımda ancak o zaman anlayabildim kadınların niye ağladıklarını. Çünkü çok zor, oraya çıkmak ve kabul görmek” dedi.

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen 33. Ankara Film Festivali, bugün MEB Şura Salonu’nda gazeteci Ünsal Ünlü’nün sunumuyla açılış töreni düzenledi.

Bu yıl Aziz Nesin Emek Ödülü yazar ve müzisyen Zülfü Livaneli’ye, Sanat Çınarı Ödülü orkestra şefi Rengim Gökmen’e, Kitle İletişim Ödülü çevirmen, sinema yazarı, gazeteci, yazar Sevin Okyay’a, Sinemada Yeni Soluk Ödülü ise yönetmen Ceylan Özgün Özçelik ve oyuncu Farah Zeynep Abdullah’a verildi.

Festivalin açılış törenine ödül sahiplerinin yanı sıra, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Gazeteci Şükrü Küçükşahin, belgesel yönetmeni ve yazar Nebil Özgentürk, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Andreas Treske ve Gülden Treske katıldı.

Ünsal Ünlü, festivalin; “Bu yıl 33’üncü kez perdemizi açıyoruz. 1988 yılından beri Ankara’nın bütün sinema dostlarıyla birlikte temellerini attığımız bu festivalde emeği geçen, sinemaya gönül vermiş bütün dostları buradan sevgi ile saygı ile selamlıyoruz. Daha dün çok acı bir kaybımız oldu. Geçen sene biz burada festivaldeydik. Sevgili Rıza Akın’ı kaybettik ani bir şekilde. Sanatçının yolunu alkış açar…. Saygıyla ve sevgiyle bir kez daha analım” sözleri ile açılışını başlattı.

Ünlü, açılış konuşmasının ardından, sponsor olanlara teşekkür plaketleri için kişileri ve kurum temsilcilerini sahneye davet etti. Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Demirkol, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e plaket verdi. Taşdelen Ünlü’nün “İki cümle söylemek isterseniz buyurun…” demesi üzerine; “İki cümle söyleyeyim o zaman; Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından desteklenen festivalde teşekkür plaketini ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş ve Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hacı Ali Bozkurt aldı. Ödemiş, “Değerli başkanımız bugün burada bulunmayı istiyordu ama aramızda olamadı. Bu değerli etkinliğe şükranlarımızı sunuyor ve katkı verenlere saygılarımı sunuyorum. Biz zannediyorum uzun bir aradan sonra Ankara Büyükşehir olarak ilk kez böyle bir etkinliğe katkı veriyoruz. Bu da bizim için onur. Başkanımızın bu konudaki niyetini biliyoruz, bu artık devam ederek sürecek. Bu senede güze bir işbirliği yapacağız. Ankara’nın UNESCO’nun geçici listesinde olan yapıtlarına yönelik Bilkent Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve film festivali ile birlikte çok güzel kısa filmler hazırladık. Yarın 16.30’da Büyülüfener’de gösterime girecek. Bunu şunun için önemsiyoruz, Ankara hep kuru bir şehir olarak algılanır ama UNESCO’nun geçici listesinde olmak Ankara’nın tarihi ve kültürel olarak ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bunları da devam ettirelim düşüncesindeyiz” diye konuştu.

Kitle İletişim Ödülü’nü alan çevirmen, sinema yazarı, gazeteci, yazar Sevin Okyay şunları dedi:

“Ankara benim için sinema konusunda hiç yabancı bir yer değil, Mahmut Hocamızın (Tali Öngören) öncüsü olduğu festivalde hep içindeydim. Kendimi hiç yabancı hissetmiyorum. Teşekkür ediyorum.”

“SEKTÖR BİR GİRDAP”

Sinemada Yeni Soluk Ödülü’nü alan yönetmen Ceylan Özgün Özçelik ise şöyle konuştu:

“Cadı bir hakaret nişanesi…Söz dinlemeyen cadı, kahkaha atan cadı, dans eden cadı, gece sokağa çıkan cadı. Cadılar yüzyıllardır dünyanın her yerinde ötekileştiriliyor, yok sayılıyor, cezalandırılıyor, işkence görüyor, öldürülüyor… 90’ların ilk yarısında ortaokul-lise yıllarımda bir sinemasever olarak her film festivaline ödül törenini izliyordum ve kadınlar sahneye çıktıklarında ödül aldıklarında çoğunlukla ağlıyorlardı. Bu dikkatimi çekiyordu. Erkekler gayet sakin, şakalarını yapıyorlar, güldürüyorlar, aşırı rahatlar ama kadınlar ağlıyor ve 2002’de sektörde çalışmaya başladığımda ancak o zaman anlayabildim kadınların niye ağladıklarını. Çünkü çok zor, oraya çıkmak ve kabul görmek. Sektör zor, sektör bir girdap ama bu girdaba karşı kendilerine konulmuş kurallara meydan okuyanlara, alemin kadınlarına, Nihan’a, 15 yıl önce çektiğim kısa filmime, şu an üçüncüsünde olduğum üçüncü metrajıma, benimle birlikte risk alan, benimle birlikte savaşan kamera önünde ve arkasında tüm cadılara teşekkürler.”

“BİR MÜZİK EMEKÇİSİ ONUR ŞENER, BUNDAN BİRKAÇ AY ÖNCE KATLEDİLDİ ANKARA’DA. ONUN ADINA BÜTÜN ŞİDDET OLAYLARINA KARŞI ÇIKMAMIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Ünsal Ünlü, festivalin; “Bu yıl 33’üncü kez perdemizi açıyoruz. 1988 yılından beri Ankara’nın bütün sinema dostlarıyla birlikte temellerini attığımız bu festivalde emeği geçen, sinemaya gönül vermiş bütün dostları buradan sevgi ile saygı ile selamlıyoruz. Daha dün çok acı bir kaybımız oldu. Geçen sene biz burada festivaldeydik. Sevgili Rıza Akın’ı kaybettik ani bir şekilde. Sanatçının yolunu alkış açar…. Saygıyla ve sevgiyle bir kez daha analım” sözleri ile açılışını başlattı.

Ünlü, açılış konuşmasının ardından, sponsor olanlara teşekkür plaketleri için kişileri ve kurum temsilcilerini sahneye davet etti. Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Demirkol, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e plaket verdi. Taşdelen Ünlü’nün “İki cümle söylemek isterseniz buyurun…” demesi üzerine; “İki cümle söyleyeyim o zaman; Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk” dedi.

Ayrıca Bakınız

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından desteklenen festivalde teşekkür plaketini ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş ve Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hacı Ali Bozkurt aldı. Ödemiş, “Değerli başkanımız bugün burada bulunmayı istiyordu ama aramızda olamadı. Bu değerli etkinliğe şükranlarımızı sunuyor ve katkı verenlere saygılarımı sunuyorum. Biz zannediyorum uzun bir aradan sonra Ankara Büyükşehir olarak ilk kez böyle bir etkinliğe katkı veriyoruz. Bu da bizim için onur. Başkanımızın bu konudaki niyetini biliyoruz, bu artık devam ederek sürecek. Bu senede güze bir işbirliği yapacağız. Ankara’nın UNESCO’nun geçici listesinde olan yapıtlarına yönelik Bilkent Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve film festivali ile birlikte çok güzel kısa filmler hazırladık. Yarın 16.30’da Büyülüfener’de gösterime girecek. Bunu şunun için önemsiyoruz, Ankara hep kuru bir şehir olarak algılanır ama UNESCO’nun geçici listesinde olmak Ankara’nın tarihi ve kültürel olarak ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bunları da devam ettirelim düşüncesindeyiz” diye konuştu.

Kitle İletişim Ödülü’nü alan çevirmen, sinema yazarı, gazeteci, yazar Sevin Okyay şunları dedi:

“Ankara benim için sinema konusunda hiç yabancı bir yer değil, Mahmut Hocamızın (Tali Öngören) öncüsü olduğu festivalde hep içindeydim. Kendimi hiç yabancı hissetmiyorum. Teşekkür ediyorum.”

“SEKTÖR BİR GİRDAP”

Sinemada Yeni Soluk Ödülü’nü alan yönetmen Ceylan Özgün Özçelik ise şöyle konuştu:

“Cadı bir hakaret nişanesi…Söz dinlemeyen cadı, kahkaha atan cadı, dans eden cadı, gece sokağa çıkan cadı. Cadılar yüzyıllardır dünyanın her yerinde ötekileştiriliyor, yok sayılıyor, cezalandırılıyor, işkence görüyor, öldürülüyor… 90’ların ilk yarısında ortaokul-lise yıllarımda bir sinemasever olarak her film festivaline ödül törenini izliyordum ve kadınlar sahneye çıktıklarında ödül aldıklarında çoğunlukla ağlıyorlardı. Bu dikkatimi çekiyordu. Erkekler gayet sakin, şakalarını yapıyorlar, güldürüyorlar, aşırı rahatlar ama kadınlar ağlıyor ve 2002’de sektörde çalışmaya başladığımda ancak o zaman anlayabildim kadınların niye ağladıklarını. Çünkü çok zor, oraya çıkmak ve kabul görmek. Sektör zor, sektör bir girdap ama bu girdaba karşı kendilerine konulmuş kurallara meydan okuyanlara, alemin kadınlarına, Nihan’a, 15 yıl önce çektiğim kısa filmime, şu an üçüncüsünde olduğum üçüncü metrajıma, benimle birlikte risk alan, benimle birlikte savaşan kamera önünde ve arkasında tüm cadılara teşekkürler.”

“BİR MÜZİK EMEKÇİSİ ONUR ŞENER, BUNDAN BİRKAÇ AY ÖNCE KATLEDİLDİ ANKARA’DA. ONUN ADINA BÜTÜN ŞİDDET OLAYLARINA KARŞI ÇIKMAMIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”


Tüm Hakları Saklıdır 2024 - Tasarım: Merhaba Grafik