Cumhuriyet’in 100. yılında eğitimciler ve edebiyatçılar bir arada!
Seminerin kapanışında konuşan usta şair Haydar Ergülen, “Yüz Yıllık Cumhuriyet Sevincimiz”i epik bir anlatımla dillendirdi. “Cumhuriyet, ‘gerçekçi ol, imkânsızı iste!’ sözünün gerçekleşmiş halidir,” ifadesi hafızalara kazınan Ergülen, “İkinci yüzyılında sıra Cumhuriyet’i sevindirmekte!” dediğinde uzun süre ayakta alkışlandı. “Kasaba meydanındaki Atatürk’ün önünden geçerken, onun sana gülümsediğini hissetmektir Cumhuriyet. Farklılıklarıyla, özgürce ve bir arada yaşamaktır Cumhuriyet,” gibi dizeleri salonda duygulu anlar yaşanmasına neden oldu.
Günün açılışını yapan ödüllü öykücü Yekta Kopan, yazarlık ve sanat yolculuğundan süzdüğü deneyimiyle eğitimcilere seslendi. “Okul nedir?” sorusunun cevabını çok farklı bağlamlarda yorumlayan Kopan, “Okul, apolitik kitlelerin klişelere mahkûm bir evcilleştirme mekânı değildir. Eğitimcilerin sadece kendilerine çizili sınırlarda ders anlattığı bir mekân değildir. Monologların kutsandığı, diyalogların ayıplandığı bir mekân değildir, olmamalıdır!” diyerek dikkati edebiyat okuru olmanın önemine çekti.
Ülkesinde olduğu kadar Türkiye’de de çok sevilen İtalyan yazar, psikanalist Luigi Ballerini, “Bir kitap, korkulara sahip olan ya da bedenimden, hayatımdan, ailemden, ülkemden ve içinde bulunduğum durumdan rahatsız olan tek kişinin ben olmadığımı bana söyleyebilir. Bu, yalnızlıkla mücadele etmenin en iyi yoludur,” diyerek, çocuklukta edebiyatın ve okuma keyfinin kazanımlarını vurguladı.
“Eyvah Kitap!“ın yazarı, yayıncı Mine Soysal, Burdur’da öğrencileriyle sürdürdüğü yaratıcı uygulamalarla dikkati çeken öğretmen Osman Yetkin Özkan ile “Okullar ve Edebiyat Kitaplarını Seçme Kıstasları” üzerine söyleşti. Özkan, “Zorunlu olan her şeye karşıyım. Kitapları, öğrencilerimizin boyuna, huyuna, karakterine göre seçmeliyiz,” dedi. Soysal ise, resmi programın dayattığı zorunlu konuların arasında yaratıcı okuma uygulamalarının, eğitimcinin özgün, entelektüel donanımını kullanarak öğrencisine özgür bir zihinsel ortam sunması ayrıcalığı olduğunu belirtti.
Dijital dünyanın çocuklar için risklerini ve fırsatlarını anlatan İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Esra Ercan Bilgiç, konuya çocuk hakları açısından yaklaştı. “Çocukları koruma sorumluluğu hep anne babalarınmış gibi düşünülüyor. Fakat bu sorumluluk, ailelerin ve öğretmenlerin olamayacak kadar büyüktür. Asıl sorumluluk, devletlerin ve teknoloji şirketlerinin üzerindedir,” diyen Bilgiç, “yasaklama, yönlendir” sözleriyle çocuklarla iletişimin önemine değindi.
İletişim uzmanı Damla Özlüer, “Çocuklar ve Gençlerle ‘İklimce’ İletişim” başlıklı konuşmasında, bugün insanlığın en ortak yönünün “iklimdaşlık” olduğunu vurguladı.
“Eğer bu değişimi bugün yapmayı başaramazsak, bir sonraki kuşağa yaşanabilir bir dünya devredemeyeceğiz,” diyerek eğitimde iklim değişikliğine yönelik farkındalığın artırılması gerektiğini belirtti.
Genç öykücüler ayakta alkışlandı!
Seminer kapsamında düzenlenen Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2023 Ödül Töreni’nde konuşan Proje Başkanı, Günışığı Kitaplığı editörü Müren Beykan, gençlerin yazdığı 300’e yakın öyküde “sevinç” temasının nasıl işlendiğini, öykülerin yansımalarını paylaştı. “COVID-19 başta olmak üzere kötü hastalıklardan iyileşme, depremden kurtulma ya da depremzede kurtarma sevinci en çok okuduklarımız oldu,” diyen Beykan, sevinç kavramının sıklıkla mutlu olmak ve mutluluk duymakla eşleştirildiğine dikkati çekti.
Yarışmaya “sevinç” temalı öyküleriyle katılan ve dereceye giren 3 genç öykücü, ödüllerini usta edebiyatçıların elinden aldılar ve eğitimciler tarafından ayakta alkışlandılar. Yayımlanan Ödüllü Öyküler Kitapçığı 2023 de katılımcılara dağıtıldı.
Seminerin “Yaratıcı Okuma Uygulamaları” bölümünde İstanbul, Bursa ve Muğla’daki okullardan dört öğretmen, öğrencileriyle gerçekleştirdikleri çalışmalarını renkli sunumlar eşliğinde meslektaşlarıyla paylaştı.
16. Eğitimde Edebiyat Semineri’nin tamamı önümüzdeki günlerde Günışığı Kitaplığı’nın Youtube kanalında ve keciedebiyat.com’da yayınlanacak.