Şuan Okunan
Dersaadet Yokuşu: Tarihsel kadın hafızası

Dersaadet Yokuşu: Tarihsel kadın hafızası

Özlem Erben’in kaleme aldığı ve yönettiği, Sekizde Tiyatro’nun “Dersaadet Yokuşu” oyunu, Tanzimat döneminde yaşayan üç kantocu kadının hikayesine ışık tutuyor.
GÜLSEREN AYDIN

Yeni yıl sonrası. İzmir Kemeraltı’nın ışıltılı zamanı, sokaklar pırıl pırıl. İzmir’i bilmeyenler için, Kemeraltı kentin ortak hafızasıdır. Her ömrün bir dönem buluşma noktası olmuştur. Tarihi değer ve yapılarıyla, esnafıyla, lezzet duraklarıyla iz bırakır. Böylesine anlamlı tarihi kent merkezi ya da kolektif hafızanın, Sekizde Tiyatro’ya ev sahipliği yapması pek çok açıdan kıymetli. Hoyrat sevilen canımız İzmir’in sağlıklı soluklara, önemli değerlere ihtiyacı var çünkü.

Hafızadan uzaklaşmadan devam etmek istiyorum. Özlem Erben’in kaleme aldığı ve yönettiği, Sekizde Tiyatro’da sahnelenen Dersaadet Yokuşu’nu feminist ve tarihi bir tanık olarak değerlendirmek gerek. Tanzimat döneminde geçen oyun; üç kantocu kadının hikayesini, yaşadıkları döneme ışık tutarak anlatıyor. Kısaca oyunun konusundan söz edelim. Rozali, Anika ve Verjin Dersaadet’te kanto yapan üç kadın arkadaş. Batılı tiyatroya geçiş ile kantocuların kapanması sebebiyle Dersaadet’te son gecelerini birlikte geçirmek istiyorlar. Oyun bir gecelik anlatı içerisine geçmiş ve gelecek kurgusunu, sırları, içinde yaşadıkları dönemi ve toplumu sığdırıyor. Bu anlamda tek perdelik zengin ve oyuncaklı bir hikaye karşılıyor izleyiciyi.

TARİHSEL VE FEMİNİST BİR METİN

Yeni bir döneme geçişin sancıları üzerinden okunması mümkün olan oyun; üç kadının dostluk, güven, sırdaşlık hikayesi. Bu bağlamda hem tarihsel hem de feminist bir metinle karşı karşıyayız. Oyunun tarihsel yanını göstermek için kantodan ve geçtiği dönemden ve bahsetmek istiyorum. Kanto, Osmanlı İstanbul’unda 1800lerin sonunda popülerleşir ve çoğunlukla Galata, Kadıköy, Beyoğlu civarındaki gazinolar ve tuluat tiyatrolarında sahnelenir. Halkın ilgisini çekip popülerleşse de özellikle kantocuların hayatı dedikodu konusu olur. Ermeni ve Rum asıllı kadın sanatçıların yaptığı sahne gösterisi kimileri tarafından beğenilir kimileri tarafından avam bulunur. Tanzimat dönemindeki kültürel atmosfer, hangi sınıftan olursa olsun, kadınları gözetmeyen ve haklardan mahrum bırakan yapıya sahipti. Kadınlara yönelik şiddete karşı toplumsal düzenlemeler yoktur. -Şimdi olduğu gibi, dediğinizi duyar gibiyim.- Hal böyle olunca da kantocu kadınlar şiddete maruz kalırlar.

Dersaadet Yokuşu’ndaki üç kantocu kadının yaşadıkları da tam olarak bu döneme ışık tutuyor. Bunu yaparken de simgesel ve şiirsel bir anlatımdan faydalanması oyunu akıcı ve derinlikli kılıyor. Her ne kadar oyunun bir gecelik bir zaman diliminde geçtiğini söylesek de karakterlerin diğer kişileri de canlandırması, geçmiş anlatısı ve ortaya dökülen sırlar sıkı dokunmuş bir metin veriyor seyirciye. İlker Kılıçer ve Cem Kula’nın müziği; Ruhat Kılıç Hoseini kareografisiyle sahnelenen danslar da fonda öylesine bir eşlikçi değil. Oyunun bütünsel yapısına hizmet ediyorlar.

NEŞELİ BİR YOLCULUK

Her ne kadar çarpıcı ve eyleme dayalı bir final bizi beklese de bana kalırsa oyunun omurgasını oluşturan iç aksiyon. Karakterlerin derinliği, birbirinden bağımsız hikayeleri, sınırlı ve işlevsel dekor kullanımı iç aksiyonu besliyor. Simge Sedef Muslu Gültemür, Göze Şenol Varan, Madina Çokua’nın başarılı oyunculukları da durağan anlarda bile oyunun temposunu düşürmüyor. Hüzünlü, acı dolu zor bir hikaye; dans, müzik, dekor ve kostümle anlatılınca da zamanda neşeli bir yolculuk yapıyorsunuz.

İzlemeyenler için oyunun içeriği hakkında detay vermek istemesem de bu üç kadının yaşadıkları döneme rağmen neşesi ve var oluş mücadelesi (hem sahnede hem hayatta var olmak) ilerleyen yıllarda kadınların sahneye çıkabilmesi için uygun kültürel ortamın da inşası aslında. Kendilerini bu yangında kibrit yapan üç kadının hikayesi. Buradan baktığımızda oyunun çatışma noktasını “rağmen” olarak tanımlıyorum. Öte yandan oyun; kadınların var oluş hikayesi, azınlıkların yok ediliş hikayesiyle bezeli bir toplum için kolektif hafızamızı da tazeliyor.

Bilet almak için

“Dersaadet Yokuşu”

Yazar/Yönetmen: Özlem Erben

Oyuncular: Simge Sedef Muslu Gültemür, Göze Şenol Varan, Madina Çokua

Ayrıca Bakınız

Işık tasarım: Atilla Erben

Kostüm aksesuar: Hilal Doğan

Beste: İlker Kılıçer

Cümbüş: İlker Kılıçer

Ud: Cem Kula

Kareografi: Ruhat Kılıç Hoseini


Tüm Hakları Saklıdır 2024 - Tasarım: Merhaba Grafik