Şuan Okunan
İz Gazete 7. yılını kutluyor: Metin Uca tek kişilik oyunuyla sahnede

İz Gazete 7. yılını kutluyor: Metin Uca tek kişilik oyunuyla sahnede

İz Gazete’nin, kuruluş yıldönümü kapsamında geleneksel hale getirdiği ve İzmir’in toplumsal değerlerine güncel bir hafıza olmak amacıyla başlattığı İz Bırakanlar Ödülleri, 21 Ocak Cumartesi günü saat 18.00’da Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sahiplerini bulacak. İz Gazete’den Yağız Barut’un haberine göre; gazeteci Özlem Gürses’in sunacağı ödül töreninin ardından sanatçı Metin Uca, ‘Bunu Mu Demek İstedim?’ isimli tek kişilik komedi oyunuyla İz Gazete okurlarının karşısına çıkacak.

Ödül Töreni’nde bu yıl, İzmir merkezli bir dernek olan Basın Özgürlüğü Medya Araştırmaları Derneği’nin (BAMAD) Özel Ödülü de verilecek. BAMAD Özel Ödülü’nü, Halktv’de yaptığı haber programlarında yerel gazete manşetlerine de yer vererek anlamlı bir desteğe imza atan gazeteci İsmail Küçükkaya alacak. Her yıl büyüyerek yoluna devam eden ve bünyesinde barındırdığı gazete, dergi, televizyon, yayınevi ve ajans gibi mecralarla haber alma özgürlüğünü çeşitlendiren İz Medya Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, hem İz Bırakanlar Ödül Töreni’nin detaylarını hem de kuruluşlarının 7 yıllık sürecini anlattı.

“İHTİYACA CEVAP VERDİK”

İz Gazete, 7’nci yılı itibarıyla İzmir için ne ifade ediyor?

İz Gazete arkasında sermaye grubu olan, tüpçü holdinglerin satın aldığı bir yayın kuruluşu değil. Tüm ekip arkadaşlarımızla beraber, kendi emeklerimizle ve sadece yayıncılık yaparak İz Gazete’yi bugünlere getirdik. Öyle ki tüm bu 7 yıllık süreç de çok küçük imkânlarla başlayıp devam etti. Bu sebeple 7 yıldır ayakta kalmayı başarmak ve İz Gazete’nin her seferinde daha büyük iddialarla yoluna devam etmesi bile tek başına çok önemli. Burada tabii İzmir’in duruşu da bizi yeniden yeniden cesaretlendiriyor. Demek ki 7 yıl önce İzmirlilerin ihtiyaç ve özlem duyduğu bir çizgiyle yola çıktık ki biz her yıldönümümüzde ‘Bu maya tuttu, İzmirliler bu gazeteyi sevdi’ diyebiliyoruz; acaba daha ne yapabiliriz diye de düşünmeye ve cesaretlenmeye devam edebiliyoruz. Yoksa bundan 7 yıl önce gazetenin bugünlere geleceğini bilerek yola çıktığımızı söylesek yalan söylemiş oluruz. Ancak kurulduğumuz ilk günden beri; evet bir ihtiyaca cevap veriyoruz ve bunu daha da büyütmeliyiz diye düşünüyoruz. İzmirliler de çok iyi biliyor ki yaptığımız yayıncılıkta elimize hangi olanak geçtiyse bunu İzmir yerel basınının ve gazetemizin kuvvetlendirilmesi, haber alma özgürlüğünün çeşitlendirilmesi için kullanıyoruz. Bu noktada bizi cesaretlendiren tüm okurlarımıza, İzmir basınının önemli isimlerine, İzmir’i yönetenlere, İzmir’in demokratik yaşamına teşekkür etmeyi borç bilirim.

Şunu da eklemeliyim; gazete yönetimi olarak Seferihisar’da geçen yıl ve bu yıl ikişer günlük kamplar yaptık. Bu kamplarda, İzmirlilere layık bir yayıncılığı nasıl yapabiliriz ve bunu sürdürülebilir nasıl kılarız diye kafa yoruyoruz. İz Medya olarak; yerel medyanın zayıf olduğu algısını yıkmak istiyoruz. Çünkü biz demokrasinin yerelle birlikte kuvvetleneceğini düşünüyoruz. Dijitalleşmenin sağladığı geçiş döneminin ya da ekonomik krizin sancılarına rağmen yol arayışımızı bırakmıyoruz. Önümüze çıkan her yol ayrımında küçülmeyi değil büyümeyi ve çeşitliliği kuvvetlendirmeyi hedef olarak kabul ediyoruz. İzmirliler bilir ki; İz Gazete önüne bir hedef koyduysa bunu İzmir’in ihtiyaçlarını karşılamak için yapmıştır ve büyük oranda da başarır. Okurlarımıza kendimizi iyi anlatabilirsek; İzmir’in hak ettiği güçlü, etkili, tüm Türkiye’de ses getiren bir yerel medyayı da yaratabiliriz, buna inanıyoruz.

Her yıldönümümüzde ‘iz bırakan’ bir yerel medya kuruluşu haline gelirken, çıktığımız her basamağın üstünde bir basamak daha olduğunu görüyor, oraya doğru adım atmaya çalışıyoruz. O yüzden de kuruluş kutlamalarımızı ve İz Bırakanlar Ödül Töreni’mizi çok önemsiyoruz tabii ki. İzmirlilerle buluştuğumuz bu özel günler; şimdiye kadar neler yaptığımızı ve okurlarımızın yaptıklarımızı ne kadar önemseyip önümüze yeni hedefler koymamızı istediğinin de göstergesi oluyor… O nedenle gazetemizi önemseyenlerin hem etkinliğimize katılmasını hem de gazetenin sahibi gibi davranmasını istiyoruz. Çünkü biz, ‘İz Gazete kimin?’ diye soran olursa, bu etkinliklerimize katılan İzmirlileri gösteriyoruz; “İz Gazete’nin sahibini merak edenler yıldönümü etkinliklerimizi düzenlediğimiz salona baksınlar” diyoruz.

Bu anlamda İz Gazete’nin durduğu çizgiyi siyasi atmosfer bakımından da tarihsel bir sorumluluk olarak değerlendirebiliriz değil mi? İz Gazete, kuşkusuz daha demokratik, laik, adaletli bir ülke isterken kaleminin keskinliğini de buna göre ayarlıyor. İzmirlilerin desteği de bunun için aslında.

Elbette öyle, çünkü bu gazeteyi yönetenlerin ve çalışanlarının dünyaya baktığı yer çok önemli. Biz gazeteciliği çok seviyoruz ama onun bir araç olduğunu da düşünüyoruz. Özlemini duyduğumuz dünyaya kimileri müzikle, resimle ya da edebiyatla katkı koyarken biz ise gerçeklerin izinde gazetecilikle katkı sağlıyoruz. Özgürlük, eşitlik, barış, kardeşlik, demokrasi ilkelerinin hâkim olduğu bir dünya özlemini duymasaydık gazeteciliği de başaramazdık herhalde.

ÖDÜLLER DE İZ BIRAKIYOR

İz Bırakanlar Ödül Töreni de bu yüzden önemli sanırım. Çünkü ‘İz Bırakanlar’ ödüllerinin yüzümüzü çevirmemizi sağladığı bir yön, bize anlattığı bir değerler silsilesi var.

Tam olarak öyle… Çünkü İz Bırakanlar Ödül Töreni hem bir yılın değerlendirmesini yapmamıza ve yaşanan bazı olayların unutulmamasına hem de İz Gazete’nin yayın çizgisinin altını kalın çizgilerle çizmemize sebep oluyor. Bu yılın ödüllerinin hepsini henüz ilan etmedik ama birinden örnek vereyim. İzmirlilerin 2022 yılında asbestli gemiye karşı verdiği mücadele çok önemliydi. ‘İzmir dünyanın çöplüğü’ değildir diyen sivil toplum kuruluşları, yerel yöneticiler, politikacılar, basın emekçileri, çevreciler her biri ayrı ayrı çok önemli bir mücadele yürüttü ve bu mücadeleyi İzmir kazanmış oldu. Bunun unutulmamasını ve tecrübe olarak kayda geçmesini istediğimiz için bu mücadeleye ödül vereceğiz. Bu da tabii İz Gazete’nin yayın çizgisini yeniden yeniden hatırlatmamıza da sebep oluyor.

Burada şunu hatırlatmak isterim; geçen yıl düzenlediğimiz ödül töreninde, “Sadece gazete hazırlamak gibi bir görevimiz yok” demiştiniz. Öyle ki İz Gazete olarak dayanışma kampanyaları, söyleşiler, paneller düzenliyoruz. Bunlar da İz Gazete’nin çizgisini göstermesi bakımından önemli ve az önce bahsettiğiniz değerlerin bir parçası diye düşünüyorum.

İkinci yıl etkinliğimizde TBMM’de bir savaş tezkeresi görüşülüyordu. O etkinlikte yaptığım konuşmada da, ‘Barış demekten bir adım geri atarsak batsın bu gazete’ demiştim. Biz yaptığımız her şeyde yani yayınlarımızda, köşe yazılarımızda, sosyal projelerimizde, düzenlediğimiz söyleşilerde eğer kendi değerlerimizden geri adım atacaksak yaptığımız işin bir öneminin kalmayacağını düşünüyoruz. Bu çizgiyi böyle belirlediğinizde de sadece gazete hazırlamanın, sadece haber vermenin anlamlı olmadığını hissediyorsunuz. Aslında tüm gazetecilerin şöyle de bir yanı var; biz basın ve ifade özgürlüğü için, demokrasi için mücadele etmesi gerekenlerdeniz. Eğer bu sahada oyun oynayacaksak sahanın mevcut koşullarını kabul etmek yerine aynı zamanda o sahanın koşullarını düzeltmek gibi bir sorumluluğumuz da var. Ülkemiz tarihsel bir dönemden geçiyor ve eğer savunduğumuz değerler hayata geçmezse bizim yapacağımız salt haberciliğin de bir anlamı olmayacaktır. O yüzden gazeteciliği; yaşamak istediğimiz dünyanın yaratılmasının bir parçası olarak da düşünüyoruz.

O zaman 7’nci yıl konuşmanızda da bu değerlerin ve bir değişim özleminin yansımalarını göreceğiz.

Ayrıca Bakınız

Türkiye, belki de cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden birine doğru gidiyor. O yüzden biz 7’nci yılda kendimizi; az önce bahsettiğim ve toplumun her kesiminde gördüğümüz o dönüşüm ve özlemin bir aynası ve aynı zamanda parçası olarak görüyoruz. Ülkemiz tüm yapılarıyla Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına hazırlanıyorken biz de kendimizi bunun bir paydaşı olarak konumlandırıyoruz. Sadece bizim vereceğimiz mesajlar değil, o etkinliğe katılacak olan sivil toplum kuruluşlarının, demokratik kitle örgütlerinin, siyasilerin ve okurlarımızın kendisi de başlı başına bir mesaj olacaktır. İzmirliler, 2022 yılında hep birlikte iz bıraktıkları değerleri 7’nci yıl buluşmamızda görecekler ve bence 7’nci yıl buluşmamızı da 2023 yılına yönelik bir umudun birlikteliği olarak hissedecekler.

TÖRENDE NELER OLACAK?

Peki son olarak; bu yıl verilecek ‘İz Bırakanlar’ ödülleri için neler söylersiniz, törende neler yer alacak?

İzmir’in toplumsal değerlerine güncel bir hafıza olmak için verdiğimiz ‘İz Bırakanlar’ ödüllerinin sahiplerini 2-3 güne kadar tam liste olarak açıklayacağız. Bu yıl ayrıca ‘Yerel Yönetimlerde İz Bırakanlar’ diye bir kategori de belirledik.

Öte yandan ilk kez Basın Özgürlüğü Medya Araştırmaları Derneği (BAMAD) Özel Ödülü vereceğiz. BAMAD Ödülü’nü; Halktv’de yaptığı haber programıyla her sabah milyonların evine konuk olan ve yerel gazete manşetlerine de yer vererek çok anlamlı bir desteğe imza attığına inandığımız İsmail Küçükkaya alacak. Değerli meslektaşımız İsmail Küçükkaya’yı aramızda görmek ve okurlarımızla buluşturmaktan da onur duyuyoruz.

Ödülleri belirleyen danışma kurulumuza da çok teşekkür ediyorum. Danışma kurulunda Zeynep Altıok ve Barış İnce gibi kamuoyunun yakından tanıdığı isimler var. Ayrıca bu yıl ödül törenimizi, İzmirlilerin yakından takip ettiği gazeteci Özlem Gürses sunacak. Törenin ardından ise İzmirlilerin çok sevdiğini bildiğimiz meslektaşımız Metin Uca, ‘Bunu Mu Demek İstedim?’ isimli tek kişilik tiyatro oyunuyla okurlarımızla buluşacak.

 

 


Tüm Hakları Saklıdır 2024 - Tasarım: Merhaba Grafik