Absürt tiyatronun öncüsü: Godot’yu Beklerken

GÖRKEM MAVİ
Absürt tiyatro, 20. yüzyılda ortaya çıkan ve modern insanın varoluşsal sorunlarını ve anlamsızlığını konu edinen bir tiyatro akımı. Bu akımın en önemli örneklerinden biri olan Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” adlı oyunu, Ferit Edgü’nün çevirisi ve Cem Emüler’in yönetimiyle Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye taşınıyor.
İki ana karakter Didi ve Gogo, kim olduğunu tam olarak bilmedikleri Godot’u bekliyor ve oyun bu şekilde akıp gidiyor. Ne zaman gelip, gelmeyeceğini bilmedikleri ve hatta neden beklediklerini dahi bilmedikleri Godot’u beklerken Gogo ve Dido, çok da anlamı olmayan uzun diyaloglar içinde kayboluyorlar. Seyirciyi de içine çeken bu kaybolma hissi yazarın absürdizm fikirlerinin seyirciye de geçmesini sağlıyor.
UMUTSUZ BEKLEYİŞİN DRAMATİK ANLATIMI
Oyun, kum saati ve hareketli ay dekoru üzerinden akan giden zaman başarıyla vurgularken, akan giden zamana rağmen hayatlarında hiçbir değişiklik olmadan Godot’u beklemeye devam eden Didi ve Gogo’nun umutsuz insanlık hallerini başarıyla yansıtıyor. 2 perde olarak sahnelenen 2 saat 15 dakikalık uzun bir oyun olan “Godot’u Beklerken”, bekleme hissini seyirciye de hissettirmeyi başarıyor.
“Godot’yu Beklerken”, hayatın anlamını ya da amacını dış bir varlıkta arayan, bu yüzden iradesini ve gerçek bir yaşam duygusunu yitiren Didi ve Gogo’nun anlamsız diyalogları üzerine kurulu klasik bir eser. Karakterler, Godot’yu beklemeleri nedeniyle hiçbir eyleme geçemezler; bu eylemsizlik hali, onları zamanla gerçek yaşamdan koparır.
Oyun, insanların kendi eylemlerini yitirdiğinde, yalnızca hayata maruz kalarak anlamsızlaşan bir varoluşa sürüklendiğini etkileyici bir biçimde seyirciye aktarıyor.
“Godot’u Beklerken”
Yazan: Samuel Beckett
Çeviren: Ferit Edgü
Yönetmen: Cem Emüler
Işık Tasarımı: Osman Uzgören
Oyuncular: Özgür Öztürk, Ulaş Ersoy, Orhan Özyiğit, Koray Alper