Hizmetçiler gün sayıyor: Zafer direnen hizmetçinin olacak!
Moda Sahnesi, “Macbeth”in ardından iddialı bir başka oyuna prömiyer yapmaya hazırlanıyor. Jean Genet’in “Hizmetçiler” oyunu 4 Ocak’tan itibaren Moda Sahnesi’nde olacak. Oyunun biletleri şimdiden biletinial.com’da satışa çıktı. Kemal Aydoğan’ın yönettiği oyunda Yılmaz Sütçü, Kerem Fırtına ve Dilan Düzgüner rol alıyor. Oyunun çevirisi Ayberk Erkay’a, sahne tasarımı Bengi Günay’a, ışık tasarımı İrfan Varlı’ya, afiş tasarımı İlknur Alparslan’a ait.
Prova notlarında “Savaşma, seviş!”, “Savaşa hayır, ancak sınıf savaşı”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Zenginleri ye” gibi anahtar cümlelerle yol haritası ortaya çıkan “Hizmetçiler” için 14 Kasım’da şu prova notu düşülmüş: “Mülksüzlerin çatı katı Moda Sahnesi’nden, aşağılanmışlıklar içinde yaşadığımız bu ülkeden herkese selam. Sık sık Moda Sahnesi banklarında da görebilirsiniz mülksüz dostlarımızı, Hizmetçi kardeşlerimizi. Bazen orda uyurlar, bazen çay içerler, oyun oynarlar, şarkı söylerler bazen de sohbet muhabbet… Peki siz nasılsınız bugünlerde? Hizmetçi kardeşlerimiz nasıl? Onlara ne olacak, bu oyunu sürdürebilecekler mi? Akşam olunca zindan yataklarına mı dönecekler yoksa?”
GENET EDEBİYATININ KUSURSUZ BİR ÖRNEĞİ
İlk olarak 1947 yılında sahneye konan “Hizmetçiler”, 20. yüzyıl Avrupa edebiyatının en öne çıkan, en tartışmalı, en çığır açıcı metinlerinden biri olarak biliniyor. Dünyanın pek çok bölgesinde sıklıkla sahneye taşınan oyun, Jean-Paul Sartre tarafından Jean Genet edebiyatının kusursuz örneği sayılıyor. “İyi” ve “kötü”yü sorgularken pek çok ahlaki tanımı da yeniden düşündüren “Hizmetçiler”de “iyinin sadece bir yanılsama olduğunu, kötünün ise kendini iyinin yıkıntıları üzerine inşa eden bir boşluk olduğunu” söylüyor Sartre. Moda Sahnesi’nin provada tuttuğu notlarsa “Bakalım siz sevecek misiniz Hizmetçi kardeşlerimizi?” diyor ve soruyor: “Bu suça ortak olacak cesaretiniz var mı? İktidar sistemlerini yıpratıcı şekilde sorgulayıp altüst edecek misiniz bizimle? Bu oyunu, bizi, ifşamızı sevecek misiniz?”.
(Prova notlarının tamamı için tıklayın)
JEAN GENET KİMDİR?
(D. 19 Aralık 1910 – Ö. 15 Nisan 1986) Paris’te doğdu. Evlilikdışı bir çocuk olduğu için annesi tarafından terk edildi, on yaşına değin bir yetimhanede ve Morvan’da bir çiftçi ailesinin yanında kaldı. On yaşındayken girdiği ıslahevinden 1926’da kaçarak Fransız sömürge birliklerine katıldı. Kısa bir süre sonra oradan da kaçtı ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde hırsızlık, kaçakçılık olaylarına karışarak tam bir serseri gibi yaşadı. İşlediği suçlar yüzünden sık sık hapse girdi. 1948’de Fransa’da hırsızlık yüzünden onuncu kez yargılandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu arada, 1942’de hapiste yazmış olduğu Notre-Dame des fleurs (Çiçeklerin Meryem Anası) adlı ilk romanı André Gide, Jean Cocteau ve Jean-Paul Sartre gibi ünlü yazarların dikkatini çekti. Bu yazarların cumhurbaşkanına verdikleri bir dilekçe üzerine bağışlandı. Romanlarında oldukça şiirsel bir dil kullanan Genet, kendi özyaşamından yola çıkarak, yakından tanıdığı yeraltı dünyasını korkusuzca betimler. Hırsızlar, katiller, kaçakçılar, fahişeler, eşcinsellerle dolu olan bu dünyanın pisliği ve şiddeti, Genet’nin güçlü anlatımıyla şaşırtıcı bir güzellik kazanır. Oyunlarında ise bu özyaşamsal yöntemi bir yana bıraktığı görülür.
