Midilli Adası’nın Büyüleyici Atmosferinde Bir Göç Hikayesi: Gabriel’in Düşü

“Gabriel’in Düşü” oyununda on yıllık evliliklerinin kaderi üzerine birbirlerinden habersiz kararlar alan ve eyleme geçmek için karşı kıyı Midilli Adası’nı seçen Berna ile Berk’in hikayesi anlatılıyor. Çiftin tatil için kiraladıkları evin sahipleri ise Türkiye’nin yakın geçmişinde yaşanmış 6-7 Eylül Olayları sonrasında İstanbul’dan adaya göç etmiş bir ailenin fertleri olan Angeliki ve Angelos’tur. Çift, ‘tuhaf’ ev sahiplerinin ‘tarih kokan’ evlerine yerleşirken; Suriye İç Savaşı’ndan Almanya’ya gitme umuduyla kaçıp, Midilli’deki Mora Kampı’nda sıkışıp kalmış Mirvan ve Yana, adadaki zorunlu misafirliklerini sonlandırmanın yollarını aramaktadır.

MİDİLLİ’NİN BÜYÜLEYİCİ ATMOSFERİ

Midilli Adası, belki de tarihinin en kaotik dönemini yaşarken, adayı tepeden izleyen gizemli manastırın merhum Aziz’i Gabriel; birbirlerinden hem uzak hem de çok yakın üç ailenin kadınları için kurtuluş umuduna dönüşür. Göçün toplumsal bellek üzerindeki etkileri ve insan doğası üzerinde yaptığı tahribatı üç farklı toplumun fertleri üzerinden anlatan Gabriel’in Düşü, göç edene beslenen merhamet ve nefret duygularının bıçak sırtı mücadelesine Midilli Adası’nın büyüleyici atmosferinde ışık tutuyor.

Sema Elçim’in yazdığı oyunu Ahmet Sami Özbudak yönetiyor. Dramaturjisi Selen Korad Birkiye’ye ait olan oyunun ışıkları Yasin Gültepe’ye, koreografisi Alparslan Karaduman’a, ses ve müzik tasarımı Vehbi Can Uyaroğlu’na ait. Oyunda Ayşegül Tekin, Banu Çiçek, Batur Belirdi, Burak Tamdoğan, Çiçek Dilligil, Kerem Pilavcı ve Oğuz Öztekin rol alıyor.